Haberler

Paylaş

Bardağınız küçükse deryayı suçlamaya hakkınız olmaz

17 Şubat 2015
Türkiye 7 Haziran’da yani yaklaşık 3,5 ay sonra bir kez daha sandık başına gidecek ve milletimiz sandık vasıtasıyla iradesini ortaya koyacak. Milletimizin tarih yolculuğunda, önemli bir eşiği daha 7 Haziran’da geçeceğiz. Milletimiz 7 Haziran’da kendisini dünya milletler ailesi arasında daha itibarlı, daha güçlü, daha saygın yapacağına inandığı, daha müreffeh, zenginliğine zenginlik katmış, demokrasi standartlarını yükseltmiş bir Türkiye iddiasına sahip ve bu iddiasını gerçekleştireceğine kanaat getireceği siyasi heyete emaneti teslim edecek.
Çok partili demokratik hayata geçtiğimizden bu yana sandığı kuyumcu terazisi gibi hassas şekilde kullanmayı başaran milletimiz bu seçimde de aynı erdemli tavrını sergileyecek, sandığın şaşmaz iradesi 7 Haziran’da Yeni Türkiye için tazelenmiş bir güç teşkil edecektir.
7 Haziran’da milletimiz ülke idaresinde yetkinin 4 sene için kimde olacağına dair son ve kesin sözünü sandık vasıtasıyla söyleyecek. Zaman zaman yaşanan ve milletin önünden sandığın kaçırıldığı kesintiler ile açık oy gizli tasnif gibi demokrasi dışı uygulamalar, şekli demokrasinin olduğu ancak millet iradesine açık veya örtülü ipotek koyma çabalarına ve millet iradesinin hür ve serbest biçimde sandığa yansımasını gölgeleme gayretlerine rağmen, demokrasi tarihimiz bize göstermiştir ki milletimiz demokrasimize gölge düşürme çabalarını da, o çabanın içine girenleri de asla unutmamış, kendi iradesine gösterilen saygısızlıkları asla affetmemiştir. Milletimizin sergilediği iradeye şu veya bu şekilde saygıda kusur edenler, milletimiz nezdinde siyaset sahnesinin ebedi cezalılarıdırlar.  Milletimiz 7 Haziran’dan önce de verdiği emaneti namus bilip taşıyan ile sergilenen iradeyi sakatlamaya çalışanları akıl tartısından geçirecek ve itimada şayan olanlar ile yeni ve daimi cezalıları bir kez daha ilan edecektir. Seçimler ve demokratik ehliyetini kullanma konusunda hem tecrübe hem de olgunluğa sahip milletimiz 7 Haziran’da bir kez daha sandık başına giderek 25’inci dönem milletvekillerini seçecek.
7 Haziran milletimizin millet hizmetine talip olanlar ile ülkemizin geleceğini inşa etmek üzere huzura çıkan siyasi heyetler arasında tercihini yapacağı tarihtir. Ancak o tarihten önce tıpkı partilerimiz gibi bu ülkenin ehil insanlarının, bu ülkenin evlatlarının da bu seçimde milletimizin geleceğe dair umut ve heyecanını yükseltmek için mesuliyetleri vardır. Yani bu ülkeye ve milletimize hizmet edebileceğini düşünen ve bu hizmeti siyaset kurumunda yapabileceğini düşünen herkesin adaylık konusunda cesur davranması sadece bir hak değil milletine karşı mesuliyetidir. Bu ülkenin evladı olan hiç kimse bu mesuliyetin gereğini yapmaktan imtina etmemeli, taşın altına elini koymaktan kaçmamalı, kaçınmamalıdır. Konyamıza, hemşehrilerimize, ülkemize, milletimize hizmet konusunda iradesi ve kararlılığı olan herkesin bu görevlere talip olma hakkı ve mesuliyeti vardır. Hizmete talip olan adayların hem sayısının hem de niteliğinin artması, hem demokrasimizin daha iyi işlemesinin ön koşuludur hem de siyasi partilerimizin ve milletimizin elini kuvvetlendirecek en önemli husustur.
Ömrünün üçte ikisinden fazlası millet huzurunda ve amme hizmetinde geçmiş, mesuliyet almaktan ve mesuliyet üstlenmekten çekinmemiş bir kardeşiniz olarak ben de bu mesuliyetten imtina edemezdim ve milletvekili aday adaylığı müracaatımı yaparak, Yeni Türkiye iddiasıyla yoluna devam eden partimizde hizmet kervanının bir neferi olmaya talip oldum. Hem Sayın İl Başkanımızın verdiği bilgi çerçevesinde hem de medyadan takip ettiğimiz kadarıyla söyleyebilirim ki, Konyamızda ülkesine, milletine, şehrine, hemşehrilerine ve partimize hizmet etme mesuliyetinin gereğini yerine getirmek için hepsi birbirinden değerli, mazileri, kariyerleri, nitelikleri, ülkemiz ile partimize hizmetleri ile gönüllerde yeri olan rekor sayıda arkadaşımız adaylık müracaatı yaptılar. Bunun hem partimiz hem Konya hem de ülkemiz için çok önemli olduğu açıktır. Bu rekor sayıda müracaat hem 7 Haziran seçimleri için bir işarettir, hem de 7 Haziran’da millet huzuruna çıkacak siyasi heyetler içinde partimizin kefil olacağı hizmet erbabının hangi ağırlıkta olacağının göstergesidir.
Kurulduğu günden bu yana ülkemizin ve Konya’nın dört bir tarafında millet asliyetinin yegâne temsilcisi olan ve milletimizin hassasiyetleri ile milletimizin tercih ve beklentilerine her seçimde hem politikalarıyla hem de oluşturduğu ve kefil olduğu hizmet erbabı listeleriyle eksiksiz karşılık veren partimiz bu seçimde de Aile Meclisimizin yanılmaz iradesiyle daha müreffeh, daha zengin, daha güçlü, daha kudretli bir Türkiye iddiasına hizmetkârlık yapacak, Yeni Türkiye yolunda yük taşıyabilecek evlatlarıyla milletimizin huzuruna çıkacaktır.
Bu büyük aile eski Türkiye’nin kıyıda köşede kalmışlarına ve kıyıda köşede bırakılmışlarına sahip çıkıp herkesi birinci sınıf vatandaş yapmayı başarmış bir ailedir. Bu aile dün olduğu gibi bugün de Yeni Türkiye diyor ve daha güçlü, daha müreffeh, daha zengin, daha itibarlı, demokrasi standartları daha yüksek bir Türkiye inşası hedefinden hiç sapmadan ilerliyor. Konya ile Ankara bugün aynı dili konuşuyor, aynı hedefleri paylaşıyor ise bu dil ve hedef buluşması bu ailenin ve Sayın Başbakanımızın başarısıdır. Konya ve Anadolu için bu ailenin hayalleri var, bu ailenin Konya’yı ve Anadolu’yu taşımak istediği zirve noktaları var. Sayın Başbakanımız Yeni Türkiye’yi ve Yeni Türkiye’nin hedeflerini çizdi. Sayın Başbakanımızın ülkemizi ulaştırmak istediği hedeflerin altına hepimiz imzamızı atarız. Bu hedeflere ülkemizin ulaşmasını istemek partili partisiz her Türk vatandaşının da ortak temennisidir. Ancak sadece temenni etmek, sadece dilemek, sadece ne güzel olur demek yetmiyor, yetmez. Daha çok demokrasi, daha zengin ve daha müreffeh bir Türkiye, daha çok iş, daha çok aş, dünya milletler ailesi içinde itibarı ve gücü ile belirleyici konumda olan bir Türkiye için işin ucundan tutmak, gelişmiş ilk on ekonomi içinde ülkemizin yer alması için taşın altına elimizi değil gövdemizi de koyacak cesarete sahip olmamız gerekir. Bu gayrete omuz vermeyi, bu gayrete destek olmayı, bu gayrette yük almayı, bu hizmet kervanında yer almayı istemek ve talep etmek herkes gibi şahsımın da vazifesidir. Bu hizmet kervanında makam ve mevkilerden önce hizmetin bizatihi kendisi önemlidir ve Yeni Türkiye yolunda bu yola revan olmak her makam ve mevkiden kıymetlidir. Ömrünün üçte ikisinden fazlasını amme hizmetine vakfetmiş ve bulunduğu her hizmette kendini taşıtmak yerine hizmetkârlığını yaptıklarını daha itibarlı ve daha müreffeh bir noktaya taşıma gayretinden asla taviz vermemiş Recep Konuk olarak,  siyasete de yük olmak için değil yük almak için talibim. Biz başkalarının omzuna talip değiliz, bilakis bizim omzumuz yükü üstlenmek için bu büyük aileye ve milletimize tahsislidir.
Bizim siyaset yoluyla hizmet arzumuz şahsi beklentilerden ve hedeflerden aridir. Bizim bu ailede hizmetkârlığa adaylığımız Konya’nın ve Konyalının bizim de ucundan tutma şerefine nail olduğumuz kazanımlarının tahkim edilmesi ve daha da büyütülmesi içindir. Hizmetin adı veya mekânının önemi yoktur. Aslolan hizmetin ve hizmetkârlığına talip olduklarımızın değişmemesidir. Bu dün böyleydi, bugün böyledir, yarın da böyle kalacaktır. Bu bir ayrılık değil daha sıkı kucaklaşmadır. Bizim gayemiz tarladan uzaklaşmak değil, tarlayla Ankara arasındaki bağı kuvvetlendirmektir. Burada yapılanları kişilerle kaim kılmayacak hukuki zeminin oluşturulmasına katkı sağlamak ve buraların sigorta poliçesinin yazılmasında çorbaya buraların tuzunu, şekerini eklemek içindir. Buralarla ve buraların asıl sahibi tarladakiler ve tarla ile tapan ile ahır ile ağıl ile ilgili kararların alınacağı masalara köyü ve tarlayı oturtabilmektir. Tarlanın ve tarladan bakış açısıyla siyaseti zenginleştirmektir.  Hemşehrilerimizin malumudur ki, dalımız nereye uzanırsa uzansın bizim kökümüz tarlada, Konya’da, dolayısıyla bu ağacın meyvesinin de nereye düşeceği bellidir.
Hazreti Mevlana “Bardağınız küçükse deryayı suçlamaya hakkınız olmaz” diyor. Biz siyaseti bardağı büyütmenin ve bardak sayısını arttırmanın gerçek zemini olarak görüyor ve başta Konya olmak üzere milletimizin elindeki bardağı büyütme hatta bardak sayısını arttırma mücadelesini o zemine de taşımak o zeminde verilen mücadeleye güç katmak istiyoruz. Bizim niyetimiz halisane ve sarihtir. Elbette bu ailede takdir, teşkilatlarımızdan genel merkezimize kadar aile meclisimizindir.
Bu görevlerin hakkını verip milletimizin elindeki bardağı büyütmeye kim daha çok katkı yapacaksa o arkadaşlarımızın hizmet kervanında yer almasını, önümüzdeki seçimlerin ülkemiz, milletimiz ve Konyamız için hayırlara vesile olmasını diliyor ve Hazreti Mevlana’nın bir sözüyle sözlerimi tamamlamak istiyorum; “İnsan Bir Ağaca Benzer Kökü Ahdinde Durmaktır.” Bizim ahdimiz bellidir, gövdenin düzgünlüğü, kökün sağlamlığı ise Aile Meclisimizin ve değerli hemşehrilerimizin takdirindedir.