Allah (C.C)’nün “İçinde Kadir Gecesi’nin bulunmadığı bin aydan daha hayırlı bir gece” buyurduğu Kadir Gecesi’ne bir kez daha ulaşmanın huzur ve mutluluğu, Kadir Gecesiyle birlikte rahmet ve bereket ayı Ramazan’ın da sonuna gelmenin burukluğu içindeyiz.

Zaman ve mekânlar kendilerinde meydana gelen önemli olaylarla değer kazanırlar. Kadir Gecesi’ni değerli kılan ise; karanlık yerine aydınlığı, cehalet yerine ilmi, savaş yerine barışı, nefret yerine sevgiyi ve hoşgörüyü emreden Kur’an-ı Kerim’in bu gece indirilmiş olmasıdır.

Bu sene idrak ettiğimiz Kadir gecesinin bir başka manası daha var. Nüzulü ile beşeriyet aleminde ulvi bir inkilap yaratan Kur’an-ı Kerim’in 1400’üncü yılını kutluyor olmamız. O nedenle gönül coşkumuz ve heyecanımız Kadir Gecesine ulaşmış bizler için daha bir yüksek.

Rahmet ve bereket ayı Ramazan’ın son günlerinde saklı bu mübarek gecenin; huzur, sevgi, hoşgörü ve refah ikliminin hâkim olduğu ve bu manevi iklimin; çatışma, kin, nefret gibi duyguları geride bırakmamıza, birbirimize tahammül, yardımlaşma, dayanışma ve zorlukları elbirliği ile aşma iradesi gibi halisane duyguların bu toprakların ve bu coğrafyanın her noktasında yeşermesine; vesile olmasını diliyor, nüzulünü kutladığımız 1400’üncü yılı nedeniyle bir başka coşku yaşadığımız bu yıl vesilesiyle Kur’an-ı Kerim’in yaydığı huzur ikliminin alemlere egemen olmasını temenni ediyor, Kadir Gecesi’ni en samimi duygularımla kutluyor, bütün inananlar, milletimiz ve insanlık için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.