Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk’tan Dünyaya Başarısı Tescilli Reçete; Konya Şeker Modeli En Sağlıklı Çare
28 Eylül 2014
New York’ta Yapılan CGI Zirvesine Dünyanın Dört Bir Yanından Katılan 1.500 Devlet Adamı, Siyasetçi, İşadamı Refah ve Huzur İçin Dünyadaki Atıl Potansiyeli Harekete Geçirmenin Yollarını Aradı, Konuk Konya Şeker Modelini Dünya’ya Anlattı
Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna ev sahipliği yapan New York’ta, BM Genel Kuruluyla eş zamanlı başlayan ve BM toplantısına sadece birkaç yüz metre mesafede büyük bir organizasyon daha gerçekleştirildi. ABD’nin 42’nci Başkanı Bill Clinton’un 2005 yılında başlattığı uluslararası girişimin yıllık toplantısı çok sayıda ülkeden aralarında devlet başkanları, siyasetçiler, iş adamları, sanatçılar, sporcular, STK yöneticilerinden oluşan yaklaşık 1.500 kişilik davetlinin katılımıyla 23-26 Eylül tarihleri arasında New York’ta yapıldı.
Katılımcıların deneyim ve tecrübelerini bir birleriyle paylaşmasının yanı sıra, dünyanın ortak meselelerine karşı işbirliği ve ortak çözümler üretmeyi amaçlayan zirve, refahın yaygınlaşması için de somut adımlar atılması amacıyla ortak bir zemin oluşturuyor. Bu sene 10’uncusu gerçekleştirilen zirvenin açılış konuşmasını yapan Bill Clinton, CGI’nın 10 yılda 2.900 projeyi hayata geçirdiğini söylediği konuşmasında, bu projelerin dünyanın dört bir tarafında yaşayan 430 milyon insanın hayatına pozitif katkısının olduğunu belirtti.
Eğitim, enerji, iklim değişikliği, sağlık, gıda ve yoksullukla mücadele gibi alanlarda dünyanın her tarafında somut projeleri hayata geçirmeyi amaçlayan zirvenin bu yılki ana teması dünyanın kullanılamayan potansiyel imkânlarının harekete geçirilerek refahın topyekun arttırılması olurken, zirveye ABD Başkanı Barack Obama’nın yanı sıra BM Toplantısı nedeniyle New York’ta bulunan çok sayıda devlet adamı ve siyasetçi de katıldı.
Aralarında Ürdün Kralı Abdullah, Şili Cumhurbaşkanı Michelle Bachelet, Kosova Cumhurbaşkanı Atifete Jahjaga, Danimarka Başbakanı Helle Thorning-Schmidt, İngiltere Eski Başbakanı Tony Blair, Yunanistan Eski Başbakanı Papendreau, ABD Eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Nijerya Hazine Bakanı Ngozi Okonjo-Iweala, Dünya Bankası Başkanı Dr. Jim Yong Kim, IMF Başkanı Christine Lagarde, FAO Genel Başkanı José Graziano da Silva, Western Union Başkanı ve CEO'su Hikmet Ersek, Microsoft'un kurucusu Bill Gates, Goldman Sachs Grup Başkanı ve CEO'su Lloyd C. Blankfein, Cisco CEO'su John Chambers, IBM Başkanı Ginni Rometty, General Motor Campany CEO su Mary Barra, AliBaba Grup Başkanı Jack Ma, Ford Motor un Başkanı Darren Walker, Dow Chemical Başkanı ve CEO'su Adrew Liveris’in yanı sıra çok sayıda ülkenin halen görevde olan veya eski devlet başkanları ile başbakanlarının da yer aldığı ve siyasetten, iş dünyasına, kanaat önderlerinden düşünürlere, sanatçılardan spor adamlarına kadar geniş bir kesimden gerçekleşen katılımla yapılan CGI zirvesine Türkiye’den Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep KONUK, Bill Clinton’un davetlisi olarak katıldı.
Konuk Anlattı Dünya İlgiyle Takip Etti
23 Eylül’de ABD Eski Başkanı Bill Clinton’un açılış konuşmasıyla başlayan ve ABD Başkanı Barack Obama’nın da bir konuşma yaptığı zirvede, Western Union Başkanı ve CEO'su Hikmet Ersek’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Sivil toplumun Üretici Birlikleri Modeli ile Özel Sektör Mentalitesi ve Finansın Sosyal Etkisi” oturumunda Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk katılımcılara Pankobirlik ve Konya Şeker Modelini anlattı. Konya Şeker’in bir üretici kuruluşu olarak, üreticiyi ekonomik süreçlerin tamamına dâhil ettiğini ve faaliyet alanını genişletmeye devam ettiğini belirten Konuk, Konya Şeker Modelinin bir yandan tarladaki üretim potansiyelini harekete geçirdiğini, üreticinin ekonomik değeri daha yüksek ürünler üretmesini sağladığını, öte yandan da tarladan rafa kadar kurulan sistem sayesinde tarımsal üretim üzerinden oluşan katma değerin üreticiye intikal etmesini sağlayarak tarım kesiminin artan refahtan daha çok pay almasını sağladığını belirtti. Konya Şeker Modelini ilgiyle takip eden katılımcılar Başkan Konuk’tan modelin detaylarını sordukları sorularla öğrendiler. Geliştirdikleri iş modelinin hem yoksullukla mücadelede hem de var olan ancak kullanılamayan atıl potansiyeli harekete geçirmekte başarısının tescilli olduğunu vurgulayan Konuk, hem tecrübe ve birikimlerini paylaşmaya hazır olduklarını hem de dünyanın neresinde olursa olsun bu modelin başarısını katlayacak her türlü yeniliği modele eklemeye açık olduklarını belirtti.
Dört gün süren zirve boyunca aralarında Bill Clinton, ABD Başkanı Barack Obama, Ürdün Kralı Abdullah, Şili Cumhurbaşkanı Michelle Bachelet gibi siyasetçilerin yanı sıra uluslararası ekonomi kuruluşlarının yöneticileriyle de görüşen Başkan Konuk, Konya Şeker’in faal olduğu sektörlerdeki birçok ülkeden çok sayıda şirketin tepe yöneticisiyle de hem sektörlerin durumunu hem de iş birliği imkânlarını konuştu. ABD Merkezli dünyanın en önemli iş geliştirme şirketlerinden biri olan Roberts Law Firm.P.A.’nın Başkanı Mike Roberts ile Amerika başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde Konya Şeker ürünlerinin satışı konusunda bir toplantı gerçekleştiren Konuk, ilk etapta Konya Şeker’in ürettiği çikolata ve donuk ürünlerin ABD pazarına girişi için doğru ve güçlü partnerlerin seçimi hususunda söz konusu şirketle ön anlaşmaya da imza attı.
Yaptığı görüşmelerde bir yandan bölgesel ve küresel meseleler hakkında istişare fırsatı bulurken öte yandan siyasetçilerin, devlet adamlarının küresel ekonominin etkin yöneticilerinin gelecek beklentilerini öğrenme, fırsatları ve riskleri değerlendirme imkânı bulduklarını belirten Konuk özetle şunları söyledi;
“Dünyanın dört bir yanı neyi konuşuyor, dünyanın dört bir yanının gündeminde neler var, dünyanın dört bir yanında üretim ve tüketim eğilimleri ne şekilde değişiyor, dünyanın dört bir yanı hangi ticari fırsatlara açık bunları konuşma ve dünya ekonomisinin etkin isimleri ile istişare etme imkânı bulduk. Mesela, benim de katıldığım yuvarlak masa toplantısında güvenilir gıdaya yönelik tehditleri ve insan sağlığını tehdit eden gıda ürünlerini ve bu ürünlere karşı gelecekte alınması planlanan önlemleri tartıştık. Toplantıya hem sağlık örgütünden, hem uluslar arası kuruluşlardan yetkililer hem de dünyanın büyük gıda şirketlerinin yöneticileri katıldı. O toplantıdan çıkan sonuç şu oldu, obezite ile mücadele gelişmiş ülkelerin öncelikli meselelerinden biri ve bu konuda sert tedbirler kısa süre sonra onların gündemine girecek. Somut önlemler o masada konuşuldu. Ürünlere gelecek asgari standartlar tartışıldı. Yani dünya gıda da yeni bir aşamaya evirilecek. Biz de o masada o değişime henüz başlamadan vakıf olduk. Bunlar bizim için son derece önemli. Trendi bilmek, trende göre pozisyon alma imkânına kavuşmak son derece hayati. Şimdi biz gelişmiş ülkelerin önümüzdeki dönemde gıdada hangi konular ve ürünlerde hassas davranacaklarını biliyoruz ve ihraç ürünlerimizi şekillenecek o pazara göre üretme imkânına sahibiz. Bu tür zirveler bu ve buna benzer birçok husus sebebiyle önemlidir. Çünkü dünyada artık sınır dediğimiz duvarlar yok. Ben ürettim oldu da diyemiyorsunuz. Dünyada ticarette mesafe alacaksanız, dünya neyi nasıl istiyorsa öyle üretmeniz gerekiyor. Bu tür geniş katılımlı toplantılar bu açıdan son derece önemlidir. Bizim bir hedefimiz var biz bu topraklardan bir dünya markası çıkarmayı hedefledik. Bu hedefe de ancak dünyanın nabzını tutarsak tutabilirsek ulaşabileceğimizi biliyoruz. CGI Zirvesi de dünyanın nabzı bir kez daha tuttuğumuz toplantılardan biri oldu.”
Amerikan basınınca “BM’nin hantal yapısına alternatif” bir girişim olarak tarif edilen ve her yıl BM Genel Kurulu gündemi ile örtüşen konuları görüşen CGI (Clinton Global Initiative), devlet adamları ve diplomatların yer aldığı BM Genel Kurulundaki resmi havanın ötesinde gündeme gelen konulara pratik ve sivil inisiyatifin katkısıyla hızlı çözümler üreten bir girişim olarak nitelendiriliyor. Çevre problemlerinin yanı sıra açlık ve yoksullukla mücadele, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan tabii afetlerde ihtiyaç sahiplerine uluslararası yardım toplanması ve ulaştırılması gibi konularda onlarca projeyi hayata geçiren CGI, kuraklık ve çölleşme ile mücadele amaçlı ağaçlandırma çalışmalarına, tarımsal üretimde verimliliği arttırmaya yönelik çabalara da proje bazlı destek oluyor.