Haberler

Paylaş

Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk “KONYA’NIN NEYİ EKSİK”

21 Eylül 2012
Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, tahıl ambarı diye tarif edilen Konya’nın dünya gıda başkentleri arasına adını yazdırabilecek potansiyele sahip olduğunu belirtti.

Altınekin’de 2011 Yılının Aralık Ayı sonlarında temeli atılan Yağ Fabrikası’nın kısa sürede tamamlanarak üretime başlamasının bölge tarımına yeni bir ivme kazandırdığını ve daha büyük bir gelişime, büyümeye öncülük edeceğini söyleyen Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, tahıl ambarı Konya’nın dünya gıda başkentleri arasına adını yazdırabilecek potansiyele sahip olduğunu belirtti.

Konya Ovası’nın bugün ürettiğinden kat kat fazlasını üretebilecek potansiyele sahip olduğunu belirten Recep Konuk, dünyanın en büyük tarım ürünleri ihracatçıları arasında ABD ve Fransa’dan sonra üçüncü sırada yer alan Hollanda ile Konya arasındaki tarımsal ve ekonomik farklılığı kıyasladı. Konuk, “Hollandalıların, Konya’nın tarım arazisinden daha küçük bir tarımsal arazide gerçekleştirdiklerini bu bereketli topraklarda başarmak, bu toprakların sahipleri için ulaşılması zor bir hayal olmamalıdır. Bu iddiaya sahip olmak, bu iddiayı gerçekleştirmek bu toprakların sahipleri için mecburiyettir” dedi.

Altınekin Yağ Fabrikası’nın üretime başlaması nedeniyle değerlendirmelerde bulunan ve Konya Ovası’nın üretim potansiyelini harekete geçirmek, bölge üreticisinin daha çok üretmesini sağlamak için Konya Şeker’in kesintisiz çalıştığını, sürekli yatırım yaptığını belirten Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk özetle şunları söyledi;

Konya, Türkiye’nin Coğrafi Olarak En Büyük İli
“Anadolu Selçuklu İmparatorluğuna Payitahtlık yapan Konya, insanlık tarihinde yerleşik tarımın ilk defa yapıldığı tarihi bir birikimin de sahibi. Günümüzden yaklaşık 9 bin yıl önce Konya’nın bereketli topraklarında yaşayanlar bu toprakları tarımsal üretim merkezi yapmayı başararak, ürettikleri buğday, arpa, bezelyeden kendi ihtiyaçlarından fazlasının ticaretini yapıp, sığırı da evcilleştirmişler. Yani avcılık, toplayıcılıktan üreticiliğe terfi eden bilinen ilk toplum olmuşlar. Nerede yapmışlar bunu? Çatalhöyük’te. Yani Konya Ovası’nın Merkezinde.

İşte bu Konya, bugün o ilklerin üzerine yeni ilkler, büyük başarılar inşa etmek istiyor. Mesela bu Konya, dünyanın en müreffeh ülkelerinden biri olan, kişi başına gelirin 40.000 doların üzerinde olduğu Hollanda ile coğrafi olarak hemen hemen aynı büyüklükte. Konya’nın yüzölçümü 40.814 kilometre kare. Hollanda’nın yüzölçümü ise 41.526 kilometre kare. Konya göller hariç 38.873 kilometre karelik büyük bir araziye sahip. Hollanda’da gölleri düştüğünüzde elde kalan kara parçası ise 33.883 kilometre kare. 38.873 kilometre karelik Konya’nın toplam nüfusu 2.038.555. Konya’dan daha az toprağı olan Hollanda’da ise 16,5 milyon insan bu 33.883 kilometre kareye sıkışmış vaziyette yaşıyor, yaşamakla da kalmıyor karnını doyuracak kadar değil başkalarının da karnını doyurmaya yetecek kadar bol üretiyor, üretebiliyor.

Toplam tarımsal üretimini yaklaşık 10 bin kilometre karelik bir alanda yapan, bunun da önemli bir parçasını denizden kazandığı alanlarda gerçekleştiren Hollanda coğrafi olarak kendisinin 232 katı büyüklükteki ABD’den ve yine kendisinden 18 kat daha fazla tarım arazisine sahip Fransa’dan sonra dünyanın üçüncü büyük tarım ürünleri ihracatçısı. Ne kadarlık bir alanda yapıyor bunu? Konya’nın tarım arazisinden daha küçük bir alanda. Üstelik de deniz seviyesinden 6-7 metre aşağıdan başlayıp en yükseği 321 metre rakıma sahip tarımsal üretim için son derece elverişsiz bir arazide üreterek.

Konya ile aynı büyüklükteki bir coğrafya’da 16,5 milyon insanı barındıracak sanayi tesisleri kuran, şehirler inşa eden Hollanda kendisini ihracatta dünya üçüncüsü yapacak tarımsal ürünü üretmekle de kalmamış yine bu daracık alanda yaklaşık 4 milyon büyükbaşı, 1,5 milyon koyun ve keçiyi besleyip senede 11,5 milyon ton da süt üretiyor. Süt ve et ürünleri ihracatında dünyadaki lider ülkelerden biri olan Hollanda ürettiği tarımsal ürünlerin %60’ını ihraç ediyor. Yem, ihraç ediyor. Unlu mamuller ihraç ediyor. Kesme çiçekte ve çiçek soğanı üretiminde dünyanın en büyüğü olabiliyor.

Yaklaşık 900 milyar dolarlık milli gelirinin 20 milyar doları tarımsal üretimden oluşan Hollanda’da içecek ve tütünü de dahil ettiğinizde gıda sanayi, yani tarımsal ürünü işleyip katma değerli hale getiren tarımsal sanayi ise her yıl ülke ekonomisine yaklaşık 150 milyar dolarlık katkı yapıyor.

Her yıl gerçekleştirdiği 500 milyar dolarlık ihracatının %11’i yani 55 milyar dolarlık kısmı gıda ürünlerinden oluşuyor. Buna tütün ürünleri ve içecek ile kesme çiçek ve çiçek soğanı dahil değil. İşte o Hollanda’nın Konya’nın köylerinin nüfusu kadar bir nüfusla, yine Konya’nın tarım arazisinden daha küçük bir tarımsal arazide gerçekleştirdiklerini bu bereketli topraklarda başarmak, bu toprakların sahipleri için ulaşılması zor bir hayal olmamalıdır.

Zenginlik Üretmek Bizim Elimizde
Bu iddiaya sahip olmak, bu iddiayı gerçekleştirmek bu toprakların sahipleri için mecburiyettir. Mecburuz çünkü bu bereketli topraklar üzerinde yaşayanlara cömertliğini sunmak için hazır bekliyor.

Mecburuz çünkü, bu toprakların potansiyelini değerlendirip zenginlik üretmek bizim elimizdedir. Neyle? Akılla, gayretle, üretimi destekleyecek yatırımla. daha çok üretebileceğimizin farkına vararak ve daha çok üretmek için organizasyonumuzu güçlendirerek.

Konya Şeker olarak bizim yaptığımız, yapmaya gayret ettiğimiz budur. Son yıllara kadar Türkiye’nin tahıl ambarı olarak tarif edilen Konya hızla kabuk değiştiriyor. Pancar şekerinin teknoloji üssü oldu ilk önce Konya. Şimdi ona yakışır şekilde şekerli mamullerin, unlu mamullerin, çikolatanın da üretim üssü olmaya hazırlanıyor. Hollanda gibi tarlada ürettiğini gıda sanayin de işleyerek on milyarlarca dolarlık katma değerin de bu topraklarda kalması için. Biz bu bereketli topraklarda Hollanda’nın ürettiğinden daha fazlasının üretilebileceğini biliyoruz. Onlar, senede 5,2 milyon ton şeker pancarı üretiyor. Biz de o kadar üretiyoruz. Onlar, 7 milyon ton patates üretiyor biz de üretebiliriz. Onlar, Konya kadar arazide 4 milyon büyükbaş, 1,5 milyon küçükbaştan 11 milyon ton süt üretiyor. Biz bu bereketli topraklarda 550.000 büyük baş, 1,5 milyon küçükbaşa sahibiz ve yıllık 950 bin ton süt üretebiliyoruz.

Türkiye’nin bütün kasap reyonlarını doldurabilecek, sucuğunu, pastırmasını, salamını, sosisini üretebilecek, tüm Türkiye’nin peynirini yoğurdunu karşılayabilecek bu toprakları hayvancılığın merkezi de yapmak elimizde.

Rakamlar ortada; Hollanda 4 milyon et ve süt ineğini aynı arazide besleyip, yem ihraç ediyor. Bu topraklar 550.000’i dokuza katlayabilir, bu toprakların her ahırını her ağılını süt pınarına çevirebiliriz. Konya’nın Hollanda’dan eksiği yok fazlası var. İhtiyacımız olan eldekilerin farkına vararak ve farkına vardıklarımızı değerlendirip, tahıl ambarı Konya’yı, dünyanın gıda başkenti yapmak için azim ve kararlılıkla üretmek, daha çok üretmektir.

Konya’nın Bu Potansiyeli Var
Konya’nın üretmek ve ürettiğini değerlendirme konusunda dokuz bin yıllık bir tecrübesi de var.

Bize düşen, bu tecrübeye sahip çıkarak ve bu potansiyeli değerlendirerek Konya Ovasının Hollanda ile yarışacak kadar üretmesini sağlamaktır. Yani tahıl ambarı Konya’yı hayvancılığıyla, süt ve et ürünleriyle, unlu ve şekerli mamulleriyle, çikolatası, gofreti, bisküvisiyle, patatesiyle, yağıyla dünyanın gıda başkentleri arasına sokmaktır.”