Hepimizin malumu olduğu üzere 12 Haziran 2011 Pazar günü Milletvekili Genel Seçimleri yapılacak.

Demokrasilerde millet ülke idaresi ile ilgili son ve kesin sözünü sandık vasıtasıyla söyler. Ülkemizde de açık oy gizli tasnif gibi demokrasi dışı uygulamalara, demokrasimizin kesintiye uğradığı dönemlerdeki millet iradesine getirilen sınırlamalara ve o iradenin hür ve serbest biçimde sandığa yansımasını gölgeleme gayretlerine rağmen, demokrasi tarihimiz bize göstermiştir ki, milletimiz seçimler ve sandık vasıtasıyla son ve kesin sözü söyleme yetkisini asla devretmemiştir ve devretmeyecektir. Milletimiz 12 Haziranda bu yetkiyi ilk defa kullanmayacaktır. Cumhuriyet tarihimizin 24’üncü dönem milletvekillerini seçeceğiz. Yani seçimlerle ilgili köklü bir gelenek ve kültüre sahibiz.

Yaklaşık üç ay sonra milletimiz bir kez daha son sözünü sandıkta söyleyecek ve iradesini tazeleyecektir. Türk milleti seçim sandığı vasıtasıyla, kendisi adına egemenlik hakkını kimin kullanacağını, parlamentoda kimlerin kendisini temsil edeceğini 12 Haziran’da söyleyecektir.

12 Haziran milletin sandık başına gideceği ve tercihini yapacağı tarihtir. Ancak o tarihten önce demokrasimizin tam ve kamil anlamda işlemesi için en önemli görev siyasi partilerimizdedir.  Siyasi partilerimiz milletin huzuruna çıkaracakları, ülkemize ve milletimize hizmet için kefil olacakları adaylar konusunda titiz ve hassas bir hazırlık dönemindeler.Fakat bu konuda tek görev ve sorumluluk siyasi partilerimizde değildir. Ülkeye hizmet etme ehliyet ve yeterliliğinde olan, Konyamıza ve ülkemize hizmet etmek isteyen, her hangi bir yaraya merhem olabilecek hiç kimsenin de millet hizmetinden imtina etmeye, sorumluluk üstlenmekten, göreve talip olmaktan çekinmeye, kaçmaya, köşesinde sessizce oturmaya hakkı yoktur. Millet hizmetine talip olmak, ben de bu hizmet kervanında yer almak istiyorum demek kimseye hiçbir şey kaybettirmez.  Konyamıza, hemşehrilerimize, ülkemize, milletimize hizmet konusunda iradesi ve kararlılığı olan herkesin bu görevlere talip olma hakkı ve mesuliyeti vardır. Hizmete talip olan adayların hem sayısının hem de niteliğinin artması demokrasimizin de daha iyi işlemesinin ön koşuludur.

Ben bugün AK PARTİ’ye bu mesuliyet duygusuyla önümüzdeki dönemde milletvekilliği adaylığı için müracaatımı yaptım. Hem medyadan takip ettiğimiz çerçevede hem de İl Başkanlığımızın verdiği bilgi çerçevesinde Konyamızda hizmete talip olan rekor sayıda arkadaşımızın olmasından da memnuniyet duydum. Herkesi halisane niyetlerle çıktığı bu yolda hizmet kervanında yer almak için gösterdikleri irade nedeniyle kutluyorum.

Ben de bugün, AK PARTİ Konya İl Başkanlığımıza müracaat ederek bu hizmet kervanında yer almak istemenin, millet hizmetine talip olmanın gereğini yerine getirdim.

Millete, ülkenize ve ilinize hizmeti çeşitli mecralarda ve çeşitli şekillerde yapabilirsiniz. Nitekim bize de ömrümüzün büyük bir kısmını millet hizmetine vakfetmek nasip oldu. Milletimizin istediği, tevdi ettiği hiçbir hizmetten kaçmadık. Her görevimizde de taşıdığımız, üzerimize giydiğimiz hizmet gömleğini emanet aldığımız gibi tertemiz tutmaya ve ağırlığına uygun olarak taşımaya gayret ettik. Bölgemize, Konyamıza ve ülkemize hizmet konusunda hemşehrilerimizin, milletimizin gösterdiği mecra ve adres bizim için tek rehberdir. Bizim hiçbir kararımız şahsi ikbal ve beklentilerin sonucunda verilmiş bir karar değildir. Her kararımız bir istişarenin sonucudur ve milletimizin arzu ve isteklerinin tezahürüdür. Bu dün böyleydi, bugün böyledir, yarın da böyle olacaktır.

Tekraren söylemem gerekirse millete hizmetin çeşitli yolları ve mecraları vardır. Bunlardan biri de siyasettir ve değerli hemşerilerimiz bize siyaseti adres göstermişlerdir. Bizim için asıl olan hizmetin mecrası, üzerimizde taşıdığınız unvan değil, bizatihi hizmet etmenin, millet yararına çalışmanın kendisidir. Bunun ne şekilde, hangi unvanla, hangi makamda ve hangi mecrada yapıldığı çok önemli değildir. Bizim haz aldığımız, kişisel huzurumuzu sağladığımız tek husus millete hizmet etmenin, ona hizmetkâr olmanın verdiği mutluluktur.

Sayın Başbakanımızın 2023’te Türkiye’yi ulaştırmak istediği bir nokta var. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında hükümetimizin ülkemizi ulaştırmak istediği hedeflerin altına hepimiz imzamızı atarız. Bu hedeflere ülkemizin ulaşmasını istemek partili partisiz her Türk vatandaşının da ortak temennisidir. Kaygısı sadece ülke ve millet olan Recep Konuk olarak bunu söylüyorum. Ancak sadece temenni etmek, sadece dilemek, sadece ne güzel olur demek yetmiyor, yetmez. Daha çok demokrasi, daha zengin ve müreffeh bir Türkiye, daha çok iş, daha çok aş, dünya milletler ailesi içinde itibarı ve gücü ile belirleyici konumda olan bir Türkiye için işin ucundan tutmak, gelişmiş ilk on ekonomi içinde ülkemizin yer alması için taşın altına elinizi de koymak gerekir.

Ben de işin ucundan tutmak, deryada damla olmak ve yükü kaldırmak için omuz vermek üzere hizmet kervanında yer almaya talip oldum. Bu kervana katılarak köylüsü, işçisi, esnafı, sanayicisi, öğrencisi, memuru, emeklisi, ev kadını ile herkese hizmet ulaştırmaya talip oldum. Çünkü siyaset yapmayı arzuladığım bu zemin yani AK PARTİ, nesebine meşrebine, köküne, kökenine bakılmaksızın çözüm odaklı siyasetin üretildiği, meselelere çare üretilen hizmet odaklı bir buluşma zeminidir.

Churcill siyasetçilere tavsiyede bulunurken arkanızda kalıcı eser bırakın diyor. Bizim niyetimiz halisane ve sarihtir. Bu görevin hakkını verip ardımızda kalıcı eser bırakmayı Allah kime nasip edecekse o arkadaşlarımızın bu görevlere seçilmesini, önümüzdeki seçimlerin ülkemiz, milletimiz ve Konyamız için hayırlara vesile olmasını diliyor ve Hazreti Mevlana’nın bir sözüyle sözlerimi tamamlamak istiyorum; “İnsan Bir Ağaca Benzer Kökü Ahdinde Durmaktır.” Bizim ahdimiz bellidir, gövdenin düzgünlüğü, kökün sağlamlığı ise değerli hemşehrilerimizin takdirindedir.
 

Neden Aday Oldum?

 Milletimize ve ülkemize, farklı yollarla, çeşitli mecralarda ve şekillerde hizmet edebilirsiniz. Nitekim bize de ömrümüzün büyük bir kısmını millet hizmetine vakfetmek nasip oldu. Milletimizin istediği, tevdi ettiği hiçbir hizmetten kaçmadık. Her görevimizde de taşıdığımız, üzerimize giydiğimiz hizmet gömleğini emanet aldığımız gibi tertemiz tutmaya ve ağırlığına uygun olarak taşımaya gayret ettik. Bölgemize, Konyamıza ve ülkemize hizmet konusunda hemşehrilerimizin, milletimizin gösterdiği mecra ve adres bizim için tek rehber oldu. Bizim hiçbir kararımız şahsi ikbal ve beklentilerin sonucunda verilmiş bir karar olmadı, olmayacak. Her kararımız bir istişarenin sonucudur ve milletimizin arzu ve isteklerinin tezahürüdür. Bu dün böyleydi, bugün böyledir, yarın da böyle olacaktır.

Tekraren söylemem gerekirse millete hizmetin çeşitli yolları ve mecraları vardır. Bunlardan biri de siyasettir. Bizim için asıl olan hizmetin mecrası, üzerimizde taşıdığınız unvan değil, bizatihi hizmet etmenin, millet yararına çalışmanın kendisidir. Bunun ne şekilde, hangi unvanla, hangi makamda ve hangi mecrada yapıldığı çok önemli değildir. Bizim haz aldığımız, kişisel huzurumuzu sağladığımız tek husus millete hizmet etmenin, ona hizmetkâr olmanın verdiği mutluluktur.

Sayın Başbakanımızın 2023’te Türkiye’yi ulaştırmak istediği bir nokta var. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında hükümetimizin ülkemize çizdiği hedefler hepimizin ortak hedefidir. Bu hedeflere ülkemizin ulaşmasını istemek partili partisiz her Türk vatandaşının da ortak temennisidir. Ancak sadece temenni etmek, sadece dilemek, sadece ne güzel olur demek yetmiyor, yetmez. Daha çok demokrasi, daha zengin ve müreffeh bir Türkiye, daha çok iş, daha çok aş, dünya milletler ailesi içinde itibarı ve gücü ile belirleyici konumda olan bir Türkiye için işin ucundan tutmak, gelişmiş ilk on ekonomi içinde ülkemizin yer alması için taşın altına el de koymak gerekir.

Ben de işin ucundan tutmak, deryaya damla olmak ve yükü kaldırmak için omuz vermek üzere hizmet kervanında yer almaya talip oldum. Bu kervana katılarak köylüsü, işçisi, esnafı, sanayicisi, öğrencisi, memuru, emeklisi, ev kadını ile herkese hizmet ulaştırmaya talip oldum. Çünkü siyaset yapmayı arzuladığım bu zemin yani AK PARTİ, nesebine meşrebine, köküne, kökenine bakılmaksızın çözüm odaklı siyasetin üretildiği, meselelere çare üretilen hizmet odaklı bir buluşma zeminidir.

Churcill siyasetçilere tavsiyede bulunurken arkanızda kalıcı eser bırakın diyor. Bizim niyetimiz halisane ve sarihtir. Bu görevin hakkını verip ardımızda kalıcı eser bırakmayı Allah kime nasip edecekse o arkadaşlarımızın bu görevlere seçilmesini, önümüzdeki seçimlerin ülkemiz, milletimiz ve Konyamız için hayırlara vesile olmasını diliyor ve Hazreti Mevlana’nın bir sözünü tekrarlamak istiyorum; “İnsan Bir Ağaca Benzer Kökü Ahdinde Durmaktır.” Bizim ahdimiz bellidir, gövdenin düzgünlüğü ise siz değerli partililerimizin takdirindedir.