Haberler

Paylaş

Küresel Isınmaya ''ŞEKER'' Gibi Çözüm

07 Mart 2007
Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, Küresel ısınma ve iklim değişikliğinden kaynaklanan kuraklığın tek sebebinin tarımsal sulama olmadığını açıkladı.
Dünyayı kasıp kavuran küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkisini azaltmayı amaçlayan Konya Şeker, kurduğu Bio-Etanol ve Damlama-Sulama Tesisleri Fabrikalarının yanı sıra gerçekleştirdiği ağaçlandırma çalışmalarıyla, küresel ısınmaya karşı ciddi anlamda mücadele veriyor.
 
Son günlerde küresel ısınma ve iklim değişikliği haberlerinin medyada sıkça yer aldığını ve bunun tek sorumlusunun da tarımsal sulama yapan çiftçiler olarak gösterildiğini belirten Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, küresel ısınmanın asıl sorumlularının gelişmiş ülkeler olduğunu ve bu ülkelerin atmosfere bıraktığı zararlı gazların karbon etkisi yaparak dünyayı tehdit eden tarımsal kuraklığa yol açtığını ifade etti.
 
Tarımsal sulamanın ilkel metotlarla yapılmasıyla küresel ısınmanın bariz olarak hissedildiğini anlatan Recep Konuk açıklamasını şöyle sürdürdü;
 
“Bugün, küresel ısınma ve iklim değişikliği sonucu ortaya çıkan kuraklık tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Kuraklığın nedenlerini sadece tarımsal sulamanın vahşice yapılmasına bağlamak, çiftçilerimize yapılmış en büyük haksızlık olur. Küresel ısınmanın sorumluları hem bilinçsizce üretim yapan sanayiciler, hem çevreye verdiği zararı telafi etmeyen vatandaşlarımız, hem de ilkel metotlarla tarımsal sulama yapan çiftçilerimizdir. Yani, kısaca tüm insanlıktır.
 
Dünyayı en çok kirleten ülkelerin ve kuruluşların, bunun önlemini almak için de o oranda katkı vermesi gerekir. Bu anlamda tarımsal sanayi kuruluşlarının ve özellikle de çiftçilerin küresel ısınma ve iklim değişikliğine pozitif katkı verdiğini belirtmek isterim. Konya Şeker olarak, kurduğumuz Bio-Etanol ve Damlama-Sulama Tesisleri ile gerçekleştirdiğimiz ağaçlandırma çalışmalarıyla kuraklığa karşı en büyük mücadeleyi biz veriyoruz.
 
Bu yıl içerisinde üretime başlayacak olan Bio-Etanol Tesisleri, hammaddesi olan şeker pancarı sayesinde ülkemizin atmosfere bıraktığı zararlı gazları minimuma indirecektir. Bilindiği üzere, yenilenebilir enerji diye de adlandırılan etanolun hammaddesi şeker pancarıdır ve pancarın önemli bir özelliği de havadaki karbondioksiti alıp, yerine oksijen vermesidir. Yani, bol miktarda oksijen üretmesidir. Bio-Etanol üretimiyle birlikte ülkemizin emisyon değerlerinde de büyük değişiklikler olacaktır. Araçların kullandığı etanol, diğer adıyla bio-benzin sayesinde, araçların egzozlarından çıkan zararlı gazlarda azalmış olacaktır.
 
Bio-Etanol üretimi, bir yandan hammaddesi olan şeker pancarının ekilebilirlik oranını yükseltirken, diğer yandan da sağladığı oksijenle küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine pozitif katkı vermektedir. Bio-Etanol üretimi bununla da sınırlı kalmayıp, ülkemizin enerjideki dışa bağımlılığını en aza indirecektir.”
 
Küresel ısınmaya karşı etkili mücadele etme ve ülkemizdeki kuraklığı en aza indirme adına Damlama-Sulama Sistemleri Fabrikası kurulduğunu ve üretime başladığını anlatan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, “Alanında Türkiye’nin en büyük fabrikasını, özellikle Tuz Gölü havzasında bulunan Cihanbeyli ilçemize yaptık. Burasını seçmekteki amacımız, vahşi sulama sonucu ortaya çıkan çoraklaşmayı önlemeye yöneliktir. Kurduğumuz fabrika ile birlikte tarımsal sulama, dünyanın kabul ettiği ve modern sulama diye bilinen damlama-sulama ile yapılacak. Ülkemizde kıt olan yer altı suları hem verimli ve bilinçli bir şekilde kullanılacak, hem de damlama-sulama sistemi sayesinde çiftçilerimizin işçilik, gübre, enerji ve ilaç gibi maliyetleri aşağıya çekilecektir. Bunun yanında ürün kalitesi ve verimliliği de artacaktır” dedi.
 
Pankobirlik Genel Başkanı ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, Konya Şeker’in çevre adına yaptığı çok önemli katkılardan birisinin de ağaçlandırma çalışmaları olduğunu vurguladı.
 
Üç yıl içerisinde, yaklaşık 3 milyon fidanın toprakla buluşturulduğunu kaydeden Konuk, “Bu amaçla, Çumra Şeker’de yılda 1 milyon 500 bin fidanın üretildiği bir fidanlık kurduk. Konya Şeker interlantı içerisinde yer alan tüm köy, kasaba ve ilçelerin yollarını sağlı-sollu ağaçlandırdık. Bununla da yetinmeyip 100 bin, 250 bin metrekarelik alanlarda toplu kent ormanları oluşturduk. Toprağın yapısına uygun fidanlar dikilirken, fidanların bakımı ve sulamasını da kendi ekiplerimizle yapmaktayız” diye konuştu.
 
Konya’nın harita üzerinde, ağaçtan yoksun ve çöl olarak göründüğünü anlatan Recep Konuk, çölleşmenin bir kader olmadığının altını çizerek, “Bu amaçla, Konya nüfusu kadar fidanı toprakla buluşturma hedefiyle çıktığımız ağaçlandırma seferberliğini başarıyla tamamladık. Şimdi de “Türkiye nüfusu” kadar fidanı toprakla buluşturmayı yeni bir hedef olarak önümüze koyduk. Bu ve buna benzer çalışmalarımızla tarımsal sanayi kuruluşlarının küresel ısınmaya karşı nasıl bir pozitif         katkı verebildiğini gözler önüne serdik” şeklinde konuştu.
 
Recep Konuk, bio-etanol, damlama-sulama sistemi ve ağaçlandırma çalışmaları sayesinde, özelde Konya’nın genelde ise Türkiye’nin ikliminin değiştirilmesine önemli bir katkı sağladıklarını ve bunu da küresel ısınmanın müsebbibi olarak gösterilen çiftçi kuruluşu Konya Şeker’in gerçekleştirdiğini ifade etti.
 
Konuk, küresel ısınma ve iklim değişikliği sonucu meydana gelen kuraklığa karşı herkesin topyekün mücadele etmesi gerektiğini söylerken, ülkemizin de içinde bulunduğu çevre felaketinden böylelikle kurtulabileceğimizin altını çizdi.