Haberler

Paylaş

"Konya'nın Makus Talihini Değiştirmeliyiz"

26 Ekim 2009
İstanbul’da bulunan Konyalı işadamı, bürokrat, yönetici, akademisyen ve çalışanların oluşturduğu Konyalılar Vakfı ve Konyalılar Derneği’nce düzenlenen “Konya Toplantısı”nda konuşan Pankobirlik Genel Başkanı, Anadolu Birlik Holding ve Konya Şeker yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi bakımından birçok il’den geri olan Konya’nın makus talihini hep birlikte el ele, gönül gönüle vererek değiştirmemiz gerektiğini söyledi.

İstanbul Sarayburnu’ndaki Kalyon Otel’de gerçekleştirilen toplantıya katılımın oldukça yüksek olduğu gözlendi. Toplantı öncesi yoğun bir gündemin içinde olan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, İstanbul Ticaret Üniversitesi yöneticileriyle de bir toplantı yaptı. Konuk’un konuşmasını dinleyenler arasında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı Hüseyin Erkan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Ali Müfit Gürtuna ile Merkez Bankası eski Başkanı Yavuz Canevi de bulundu.

Konyalılar Vakfı’nın düzenlediği toplantıda uzun bir konuşma yapan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, salonda bulunan insanların pek çoğunun farklı işlerle uğraştığını, hayat tarzları, inançları ve siyasi görüşlerinin birbirine zıt olabileceğini belirterek, “Bizi bir araya getiren ortak payda Konya’dır. Bunu söylerken mikro milliyetçilik yapmıyorum. Ortak paydamıza vurgu yapıyorum. Elbette ki, hepimizin önceliği ülkemiz, hepimizin gurur duyduğu şey Türk milletinin bir ferdi olmaktır” dedi.

Özlemimiz Doğduğumuz Yere
İnsanların sosyo-ekonomik zorunluluklar nedeniyle doğdukları şehrin dışına çıktıklarını ancak, her zaman gönüllerinde doğdukları yere gelmenin özlemini duyduklarını bildiğini belirten Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, “Türkiye’nin hiçbir yerinde çorak arazide Tavşançalı, Kulu ve Cihanbeyli’deki kadar lüks villa ile yazlığı göremezsiniz. Antalya, Mersin, Çeşme ve Akçay’a yerleşmek yerine doğdukları yeri tercih ediyor bizim insanımız. Ekmek parası için saydığı gurbet günleri bitince, dünyanın en gelişmiş ülkelerinde İsveç, Norveç ve Belçika’da kalmak yerine Tavşançalı’da yaşamayı tercih ediyor” diye konuştu.

Konuk, konuşmasını söyle sürdürdü;
“O evlerin anlamı büyüktür. Aynı avlu içinde 3-4 tane villa inşa ediyor. Sadece kendisinin doğduğu yerle fiziki bağını muhafaza etmiyor. Çocuklarının da bu topraklarla bağını şimdiden kuruyor. Yani hepsinin aklında oralarda yaşamak var, belki de gitmeyi hiç istemediler. Gönül isterdi ki, hiç kimse yerinden, yurdundan, evinden, barkından kopmadan, göç etmek zorunda kalmadan yaşayabilseydi.

Bu göçü önleyecek olan nedir? Daha çok fabrika, daha çok üretim, canlı bir ticari hayat ve bugünkünden daha iyi bir eğitim imkanı, sağlık hizmeti ve diğer hizmetler. Bunu gerçekleştirecek potansiyel Konya’da var ama kullanılamıyor. Bir örnek vermek gerekirse, Konya’da 210 bin 486 vatandaşımız yeşil kartlı. Bu rakamlar 2008 yılı rakamlarıdır, resmi rakamlardır ve Valiliğin internet sitesinde de vardır. 98 bin 285 vatandaşımız ise Sosyal Güvenlik kapsamı dışında. Yani Konya’nın % 15’i bu potansiyeli kullanabilse kimse muhtaç durumda kalmazdı.

Konya Hakettiği Yerde Mi?...
Konya Türkiye’nin coğrafi olarak en büyük ili, il nüfusu olarak da 6.sırada. Ancak, DPT’nin 2003 yılında yayınladığı sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksinde 26.sırada bulunuyor. Konya’nın hakkı 26.sıra olmamalı. Çünkü, Konya’nın bu sırayı hak etmeyecek pek çok nedeni var.

Konya sadece ülkemizin değil, dünyanın en önemli tarım havzalarından birine sahip. Bu havzada ülkemizde üretilen toplam 17 milyon 234 bin ton buğdayın 1 milyon 26 bin 565 tonu üretiliyor. Ülke üretimi olan 7 milyon 306 bin 800 tonluk arpanın 606 bin 630 tonu da bu bereketli toprakların ürünü. 2008 yılında ülkemizde işlenen 12 milyon 414 bin 715 ton şeker pancarının 5 milyon 158 bin 800 tonu da bu topraklarda ekonomik değere dönüşüyor. Ayçiçeği, nohut, mısır, havuç, domates, patates ve elma gibi geleneksel ürünleri saymıyorum. İşin özeti, toprağımızın bereketi bir zenginleşmeyi tetikleyecek kadar güçlü. Konya’nın Alüminyum(boksit), demir, krom, kurşun, çinko, manganez, barit, kalker, kaonen, manyezit, mermer, kömür ve termal su kaynakları gibi zengin yer altı kaynakları ve madenleri de vardır.”

Gelişmişlik Düzeyi Düşük…
“Konya, bunca büyük potansiyelden zenginlik üretebiliyor mu? Yani topraktan aldığı ürünü katma değer ilave ederek işletebiliyor veya insanların refahını yükseltebiliyor mu?” diyen Pankobirlik Genel Başkanı, Anadolu Birlik Holding ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, şunları söyledi;

“DPT’nin 2004 yılında yaptığı son araştırmasına göre ülkemizde 872 ilçe vardı. Resmi rakam olduğu için bu rakamı baz alıyorum. Bu 872 ilçenin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında en iyi durumda olan ilçelerimiz Yalıhüyük, Seydişehir ve Ereğli. Bunlar da sırasıyla 132-133 ve 160 olarak sıralanıyor. Akşehir, Beyşehir, Sarayönü, Karapınar, Kulu ve Çumra 300 ila 400 arasında bulunuyor. Ilgın 404, Akören ise 477. sırada. Hüyük, Cihanbeyli, Derebucak, Doğanhisar, Güneysınır, Tuzlukçu, Kadınhanı 500’le 600 arasında. Bozkır, Derbent, Emirgazi, Altınekin, Hadim, Yunak, Ahırlı, Çeltik ve Halkapınar 600’den sonra geliyor. Taşkent 702. sırada.

Ilgından, Taşkent’ten daha mahrumiyet bölgesi diye kitap gönderdiğimiz, giyecek yardımında bulunduğumuz Şırnak’ın Cizre’si 360, Silopi’si 399.sırada. Tunceli’nin Çemişkezek, Pülümür, Pertek, Nazimiye, Ovacık ve Hozat ilçeleri Konya’nın ilçelerinin yarıdan fazlasından sosyo-ekonomik olarak gelişmiş durumda.

Bunun anlamı şu; Hem istihdam kaynakları, hem üretim rakamları, hem sağlık, hem eğitim hizmeti bakımından 701 ilçe Taşkent’e göre daha iyi durumda. Tıpkı, 25 ilin Konya’ya göre tüm bu rakamlarda önde olması gibi.

O aklınızın bir köşesinde hep dönmeyi düşündüğünüz Konya’mızda Türkiye’nin en büyük üniversitesi var. 2007 yılı rakamlarına göre Selçuk Üniversitesi’nin öğrenci sayısı 85 bin 283. Ülkemizde öğrenim gören üniversite örgencilerinin yaklaşık % 5’ine Konya ev sahipliği yapıyor. Selçuk Üniversitesi, bin 589 akademisyeni ve bunlara ilaveten idari personeli ile köyüyle, ilçesiyle, şehriyle Artvin, Kilis, Tunceli, Gümüşhane ve Bartın’dan büyük, Bayburt’un iki buçuk katı. İl merkezi olarak da 27 ilin nüfusundan fazla nüfusa sahip bir üniversitemiz var. İki üniversitenin daha kanunu çıktı. Yakında üç üniversitemiz olacak.

Ancak, biz bu nitelikli insan kaynağını Konya’da tutamıyoruz. Onlardan bir çoğu başta da belirttiğim gibi aynı kaygılarla göç ediyor veya Konya’ya yerleşmiyor. 22 yaş üstü nüfusta üniversite mezunlarının yüzdesi Konya’da 6.39 ,Türkiye’de 8.42 ,İç Anadolu’da ise 10.31’dir.”

Kamu Harcamasında 53. Sıradayız…
Konya’daki kamu harcamaları, ihracat ve ithalat gibi konularına da değinen ve Konya’da bulunan işsizliğe de dikkat çeken Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, konuşmasında şu bilgilere yer verdi;

“Devletin kişi başına yaptığı kamu harcamasında Konya 1.024 lira ile 53.sırada. Mesela Kocaeli kişi başına 17 bin 87 lira, Eskişehir 1.488 lira vergi öderken, Konya 647 lira ödüyor. Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları sıralamasında ilk 500’de 7, ikinci 500’de 13 şirketimiz var.

Konya kişi başına 435 dolarlık ihracat yaparken, Denizli 2.389, Gaziantep 2.017, Kayseri 954, Eskişehir 818 dolarlık ihracat yapıyor. Konya’da kişi başına ithalat miktarı 384 dolarken, Eskişehir’de bu rakam 670, Kayseri’de 1.154, Gaziantep’te 1.680, Denizli’de 1.760 dolar.

Konya’nın 83.000 işsizi var, birçok ilin nüfusundan daha fazla. 729 bin kişi istihdam ediliyor Konya’da. Bunların % 33.3’ü tarım sektöründe, % 22.6’sı sanayi ve inşaat sektöründe, % 44.2’si de hizmet sektöründe çalışıyor. Konya’da 9 Organize Sanayi Sitesi mevcut. 1.966 hektar planlı endüstri alanı var. 38 küçük sanayi sitesinde de 6.800 işleri mal ve hizmet üretimi yapılıyor ve bu işyerlerinin 184 bin 466 sigortalı çalışanı bulunuyor.

Tüm bunlara rağmen Valiliğin internet sitesinde ilginç bir rakam dikkati çekmektedir. 225 milyon 871 bin 140 lira değerinde 50.470 adet senet protesto edilmiş 2008 yılında. Türkiye’de bu alanda da 6.sıradayız. Gelişmişlikte 26. sıradayız ancak, suç işleme oranında 10. sıradayız.”

Konya'da Sermaye, Hemde Beyin Göçün Var…
Konya’nın tarımsal üretim potansiyelinin muazzam, yer altı zenginliklerinin kalkınma hamlesi için yetecekten fazla, kültürel değerlerinin zengin, bilimsel altyapısının var olduğunu ve her yıl ihtiyacı karşılayacak kadar nitelikli insanı yetiştirdiğini vurgulayan Pankobirlik Genel Başkanı, Anadolu Birlik Holding ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, konuşmasını şu sözlerle tamamladı;

“O zaman problem ne diye soracaksınız. Problem belli. Konya’nın topraklarından biriken sermaye göç ediyor, beyin göçü bir türlü durmuyor. Konya hem nakdi, hem insan sermayesine sahip çıkamadığı için de ilave katma değer üretemiyor ve Konya’daki hemşerilerimiz zengin toprakların fakir bekçisi olarak hayatlarını sürdürüyor.

Bu değişecek. Mazeret falan yok. Kabuğumuzu yırtacağız. Konya sadece il içi tüketim için üretmeyecek. Dünyanın her tarafına mal satacak. Girdi ithal edecek. Mamül madde satacak. Deniliyor ki, Konya limanlara uzak, onun için sanayisinin gelişmesi zor. Bunun gerçekle uzaktan yakından alakası yok. Sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksinde Konya’ya göre üst guruplarda yer alan ve hem ithalat, hem ihracat rakamlarında bizi ikiye katlayan Kayseri, Denizli, Eskişehir ve Gaziantep illeri liman kentleri mi?”

Konya Şeker, Haketmediğimiz Sıralamayı Değiştirecek…
Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, büyük bir ilgi ve dikkatle dinlenen konuşmasının sonunda rahmetli babasının “Tavuk küçük bir yumurta için dokuz köyü ayağa kaldırır, deve ise kocaman bir yavru doğurur kimse duymaz” sözünü hatırlatarak, “Biz babamızın bu sözünü kendimize ilke edindik. O nedenle kısaca Konya Şeker’de neler yapıldı, niçin yapıldı, arka planı ve amaçlarıyla birlikte anlatmaya çalışacağım. Lütfen bunu Konya ile ilgili anlattıklarımla birleştirin ve Konya Şeker’i, Konya’nın o hak etmediğini düşündüğümüz sıralamadaki yerini değiştirmek için bir laboratuar kabul edin. Konya Şeker’i çok büyük bir uygulama laboratuarı olarak görün” diye konuştu.

Konuk,  Konya’nın sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyinin yükseltilmesi ve Konya’nın makus talihinin değiştirilmesi için hep birlikte çalışmamız gerektiğini belirtirken, Konya Şeker’de son 10 yılda yapılan yatırımları ve hizmetleri tek tek anlattı. Konya Şeker’in ekonomik yapısını rakamlarla sıraladı ve bugünkü konumuna nasıl geldiğini dile getirdi. Konuk’un anlattıklarını dikkatle dinleyen Konyalılar Vakfı üyeleri, konuşmanın ardından Başkan Konuk’a çeşitli sorular sordular. Vakıf üyeleri, Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk’un konuşmasını sık sık alkışlarla keserken, Konya Şeker’in ülke tarımında bir model olduğunu ve bu modelin ülke sathına yayılması halinde hem tarımın kalkınacağını, hem de tarımsal sanayinin gelişeceğini belirterek, bundan da hem bölgemizin, hem de ülkemizin