Haberler

Paylaş

Konya Şeker Çalışanları, Organ Bağışından Sonra Kan Bağışında da Bulundular

06 Temmuz 2012
Konya Şeker, hayatın her alanında... Varlık sebebini tarımın can damarlarını açık tutmak ve yaptığı yatırımlarla üretime ve üreticiye hayat vermek olarak tarif eden Konya Şeker, düzenlediği ve çalışanlarının yüksek katılımı sonucu bir rekora imza attığı Organ Bağışı Kampanyasından sonra kan bağışı kampanyasıyla da kan bağışında bulundu.

5 Temmuz’da Çumra Kampusundan başlatılan ve Konya Merkez Kampusunda tamamlanan kan bağışı kampanyasına Konya Şeker yöneticileri ve çalışanları yoğun ilgi gösterirken sağlık problemleri nedeniyle kan veremeyecek durumda olanlar haricinde Konya Şeker ailesinin fertleri kurulan stantlara gelerek kan bağışı kampanyasına katıldı.

Kızılay ile gerçekleştirilen işbirliği çerçevesinde Konya’da düzenlenen kampanyada ilk olarak Konya Şeker yöneticileri kan verirken, kampanyaya katılan tüm bağışçılar Kızılay görevlilerinin yaptığı kontrollerden sonra kan bağışında bulundular.

Hayata tutunmak için umut ışığı bekleyen hastalara, her yıl düzenlediği organ bağışı kampanyası ile destek olan ve çalışanlarının yoğun katılımı sonucu bu alanda bir rekora imza atan Konya Şeker, gerçekleştirdiği kan bağışı kampanyası ile de ülkemizin kanayan bir yarasına daha merhem oldu.

Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, Konya Şeker’in hayatın içinde bir kurum olduğunu ve hayatın her alanında, tarlada, tapanda, sokakta, okulda, köyde kentte, evinde hastanede her kim olursa olsun yardım bekleyen, destek bekleyen herkese elini uzatmaya, derde derman üretmeye çalıştığını söyledi. Konuk, kampanyaya katılan tüm Konya Şeker çalışanlarına sergiledikleri hassasiyet ve gösterdikleri yüksek şuur nedeniyle teşekkür ederek şunları söyledi; “Konya Şeker Ailesinin her ferdini, değerli mesai arkadaşlarımın hepsini sergiledikleri hassasiyet, gösterdikleri yüksek şuur nedeniyle kutluyor, hepsine teşekkür ediyorum. Önce Organ Bağışı Kampanyasına eksiksiz diyebileceğimiz oranda katılarak, benden sonra tufan demediklerini ve kendilerinden sonrakilere hayat vermek, hiç tanımadıkları, tanımayacakları, bilmedikleri insanları yaşatmak için hayatlarının en önemli imzalarından birini doldurdukları formla organlarını bağışlayarak attılar. Şimdi de Çumra’da başlayıp Konya Merkez Fabrikamızda tamamladığımız kan bağışı kampanyasına sağlık sebebiyle kan veremeyecek arkadaşlarımız dışında tüm çalışanlarımız şevkle, heyecanla, gönülden bir katılım gösterdiler. Gösterdikleri hassasiyet, ihtiyaç sahiplerine yardım ellerini uzatma konusunda sergiledikleri duyarlılık nedeniyle hepsini kutluyor, onların bu davranışının örnek olmasını, örnek alınmasını diliyorum.

Radyolarda hemen hemen her gün acil kan anonsu duyuyoruz. Bizim gibi çalışan sayısı çok olan kurumlara kan merkezlerinde acil ihtiyaçları karşılamak için zaman zaman bir ünite kan bile bulunamadığı zamanlarda telefonlar yağıyor. Hasta yakınları, sağlık merkezleri acil yardım çağrıları bırakıyor. Konya gibi merkezi bir milyonun üstünde nüfus barındıran, Türkiye gibi 73 milyonluk bir ülkede hem Kızılay’ımızın hem sağlık kuruluşlarımızın kan merkezlerinin acil ihtiyaçlar için bile yol gözlemesi, kan bağışçısı arayışına çıkması hakikaten üzerinde düşünmemiz gereken bir durumdur. Eğer ciddi bir sağlık sorunu yoksa, engel bir durumu bulunmuyorsa kan vermenin sağlık açısından faydasını bilmeyenimiz yok. Her sağlıklı erkek 3 ayda bir, her sağlıklı hanımefendi 4 ayda bir kan verebilir ve bu kendi sağlığı açısından da faydalı bir durum. Buna rağmen kan verme konusunda yeterli hassasiyetin oluşmaması açıkçası kanımıza dokunuyor. O nedenle çalışanlarımızın sergilediği hassasiyeti önemsiyorum ve tüm hemşerilerimizi elleri erdikçe kan bağışında bulunmaya davet ediyorum. Unutmayalım ki, verecekleri kanla hayat kurtaracaklar, bir derde derman olacaklar, bilmedikleri tanımadıkları insanların dualarına mazhar olacaklar. Belki verdikleri kan bir akrabalarının, komşularının, belki de kendilerinin acil tedavisinde kullanılacak.

Konya Şeker Ailesi bu hassasiyet ve bu bilinçle kan bağışında bulunmuştur. Bu bağış ne ilktir ne sondur. Konya Şeker ailesi içinde yaşadığı toplumun her derdine derman üretmek, çaresizlere çare eli uzatmak konusunda hassastır. Yaptığı yatırımlar, ürettiği hizmetlerle büyüttüğü ekmeği Konya çiftçisi ile bölüşen, üreticinin sofrasındaki ekmeği büyütmek için gayret gösteren Konya Şeker çalışanları, kendilerinden sonrakileri düşünerek organlarını bağışlamakla kalmadılar, damarlarındaki kanı da kan bekleyen veya kana ihtiyaç duyacak hastalarla paylaştılar.”

Konya Şeker’de yürütülen Organ Bağışı kampanyasına da değinerek kampanya hakkında da bilgi veren Konuk, “bugün itibarıyla 1811 Konya Şeker çalışanı organ bağışında bulunma erdemini göstermiştir. Bu önemli bir rakamdır, rekor bir orandır. Konya Şeker Ailesi kendine yakışanı yapmıştır. Kendisinden bekleneni yapmıştır. Yaraya tuzla koşmamış, elinde merhemle koşmuştur. Temenni sözleriyle kalmamış, çare bekleyen hastalara bedenimizle de yanınızdayız demiştir. Konya Şeker Ailesinin bu hassasiyeti hem bir mesuliyetin sonucudur hem de inancımızın gereğidir. Bizim medeniyetimiz el ile de dil ile de hayır işlerinde bulunmayı emrediyor. Yani hem madden hem manen hayrı, iyiliği emrediyor. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) insanların en hayırlısı insanlara en faydalı olandır buyuruyor. Böyle bir medeniyetin mensuplarının kendinden sonrakileri düşünmemesi, dua almayı, hayır işlemeyi istememesi mümkün mü? Maide Suresi 32. Ayeti şöyle buyuruyor; her kim de birini –hayatını kurtararak- yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır. Böyle bir sevabı amel defterine yazdırmayı istememek mümkün mü? Elbette değil. Hem organ bağışı kampanyası hem de kan bağışı kampanyası ile umut bekleyen hastaların, acil şifa beleyen kardeşlerimizin yanında olmayı, bedenen yanında olmayı insani sorumluluk kabul eden herkesi kutluyor, tüm vatandaşlarımızı bu konuda hassas davranmaya davet ediyorum” dedi.