Pankobirlik ve Konya Şeker yönetim kurulu başkanı recep konuk, Tüsiad’ın terim raporu ile ilgili olarak konuşmacı olarak katıldığı sektörel değerlendirme: şeker ve tahıl oturumunda raporla ilgili görüşlerini bildirdi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), “ Türkiye’de tarım ve Gıda: Gelişmeler, Politikalar, Öneriler” başlıklı raporunu, 7 Mayıs 2008 tarihinde, İstanbul Ceylan İntercontinental Oteli’nde düzenlediği bir seminer ile kamuoyuna sundu. Seminerin açılış konuşmaları, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ile Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker tarafından gerçekleştirildi.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Erol Çakmak ve Prof. Dr. Halis Akder ile Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Levent ve İstanbul teknik Üniversitesi öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Karaosmanoğlu tarafından hazırlanan rapor, Türkiye’de ve dünyada tarım ve gıda fiyatlarındaki artışın nedenlerini ve son gelişmelerle birlikte bu alanda uygulanacak politikaları konu alıyor.

Söz konusu seminerde rapor, açılış konuşmalarının ardından üç ana oturumda açıklandı. TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Erdal Karamercan’ın yönettiği ilk oturumda raporun yazarları Prof. Dr. Erol Mercan ile Prof. Dr. Halis Akder raporla ilgili genel bilgiler sundular. FAO eski İstatistik Direktörü Prof. Dr. Haluk Kasnakoğlu da genel değerlendirmeyi yaptı.

“ Sektörel Değerlendirme: Şeker ve Tahıl” başlıklı ikinci oturumun başkanlığını ise TÜSİAD Tarım ve Gıda Çalışma Grubu Başkanı Rint Akyüz yaptı ve Prof. Dr. Erol Çakmak,

Prof. Dr. Halis Akder, Pankobirlik ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk ile Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu konuşmacı olarak katıldılar.

Sözlerine, toplantıya Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı sıfatıyla davet edildiğini ancak sadece bu sıfatıyla konuşmayacağını belirterek başlayan Recep Konuk, aynı zamanda Pankobirlik ve Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı olduğunu yani her şeyden önce pancar üreticisi ve çiftçi olduğunu söyledi. Genel olarak Tarım Raporu ile görüşlerini aktaran Recep Konuk, TÜSİAD’ın böylesine bir çalışma içerisine girmesini çok önemli bulduğunu ifade etti. Raporla ilgili olarak katıldıkları hususlar kadar katılmadıkları hususlar da olduğunu vurgulayan Konuk, raporda sonuçlar üzerine hüküm verilmesini eleştirdi. Örneğin maliyetlerin yüksekliğinin tespit edildiğini ancak maliyet artıran etkenlerin raporda yer almadığını belirten Konuk, aynı şekilde şeker fiyatlarının dünya pazarları ile kıyaslandığını ama girdi maliyetlerinin karşılaştırılmadığını vurguladı. Konuk, bu çerçevede, dünya ve ülkemiz ile ilgili makro ekonomik verileri, tarımsal ürünler arasındaki etkileşimleri ve geleceğe dair tarımsal politika tercihlerini de söz konusu raporda görmekten memnunluk duyacaklarını belirtti.

Raporda şeker pancarı sektörünün tüm yönleri ile değerlendirilmediğini bildiren Recep Konuk, buna örnek olarak dış politika tercihleri bakımından AB Reformu dışında başka açılımların da göz önüne alınması gerektiğini belirtti.

Raporla ilgili bir diğer eleştirilerinin de fiyatlar konusunda olduğunu ifade eden Pankobirlik ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı, kamış şekeri üreticisi ülkeler ile pancar şekeri üreticisi ülkelerin birlikte karşılaştırılmasının doğru olmadığını belirtti. “ Eşitleri karşılaştırma” mantığından hareket edildiğinde, Türkiye’nin yerinin dünyadaki benzerleri bakımından olumlu segment içersinde bulunduğunu kaydeden Recep Konuk, fiyat düzeyinin AB ortalamasına yakın olduğunu söyledi.

Şeker sektörünün yapısal sorunları olduğunu ifade eden Konuk;” Tüm eksikliklerin suçunu pahalı üretiyor diye çiftçiye yüklersek, suçluyu bulmuş ve üretmeyerek ithal edelim diyerek de çözümü keşfetmiş oluruz.” dedi ve konuşmasına, “ Günümüzde çok tartışılan biyoyakıtların gıda güvenliğini tehdit ettiği iddiasına rağmen rakamlar şeker bazlı biyoyakıtlar açısından bu iddiayı doğrulamaktadır. Nitekim büyük miktarlardaki biyoyakıt üretimine rağmen dünya şeker fiyatları artmamaktadır.” diyerek devam etti.

Gıdada ve tarımsal üretim ekseninde dengelerin hızla değiştiğini vurgulayan Konuk, bundan iki, üç yıl hatta birkaç ay önce tarımsal üretime piyasa, fiyat ve tüketici ekseninden bakılabileceğini, kim ne üretirse üretsin yeter ki ucuz üretsin mantığının bir yere kadar savunulabileceğini ifade etti. Bu nedenle de buğdaya ithalat yolunun açıldığını, tüketimin gün geçtikçe arttığını ancak üretimin azaldığını belirten Konuk, bugün dünya buğday fiyatlarının bizim maliyet fiyatlarımızın iki katına çıktığını. Aam şimdi üretelim desek bile zamana ihtiyacımız olduğunu ifade etti ve “ Yani ithalata mahkumuz” dedi.