Konuk: Memleketin Asli Unsuru Üreticidir
14 Mayıs 2009
Çiftçi, üretici bu memleketin asli unsurudur. Bizim bu topraklar üzerinde millet olarak yaşamamızın hem garantisi, hem de kalkınma hamlemizin itici gücüdür.
14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla kutlama mesajı yayınlayan Pankobirlik Genel Başkanı ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, “Çiftçi, üretici bu memleketin asli unsurudur. Bizim bu topraklar üzerinde millet olarak yaşamamızın hem garantisi, hem de kalkınma hamlemizin itici gücüdür “ dedi.
Cumhuriyetin de bu idrakle kurulduğunu ve TBMM’nin aldığı ilk kararlardan birisinin de çiftçinin ürününden alınan yüzde on verginin, yani örşün kaldırılması olduğunu ifade eden Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, bu kararın o yıllarda zenginlikleri ve sermayesi yağmalanmış, insan gücü cephelerde toprağa düşmüş, ekonomisinin tamamı neredeyse tarımdan oluşan Cumhuriyetimizin en cesur kararlarından biri olduğunu ifade etti.
“Ancak o irade şunun farkındaydı ; toprak bütündür, ürün sermayedir, sermaye kalkınma ve zenginliktir. Ve Anadolu’nun bereketli toprakları yeniden bir devleti inşa edecek kadar bereketli, kendisini sevgiyle işleyenleri zenginleştirecek kadar cömert ve vefalıdır “ diyen Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, açıklamasında şunları söyledi ;
“Vatan topraklarının bereketini, cömertliğini ve vefasını üretime, ürüne ve o ürünleri sermayeye, sermayeyi de kalkınma ve zenginliğe dönüştürmenin yolu da toprağın ayrılmaz parçası köylünün, çiftçinin omuzlarındaki yükü hafifletmekten geçiyor. O gün o irade o yükü çiftçinin omzundan alarak daha çok üretimin, daha fazla ürünün önünü açtı. Ve üretilen her fazla buğday tanesi, her mısır koçanı, her pamuk kozası birikti, biriktirdi dokuma tezgâhı, fabrika, okul, hastane oldu. O günkü iradenin farkında olduğu gerçek ile bugünün ekonomik gerçekleri arasında fark yoktur. Tarım yenilenebilir bir kaynaktır. Toprağı verimsizleştirecek kadar sömürmezseniz, niteliğini, varlığını koruyacak yatırımları yaparsanız size her sene bir öncekinden daha fazla ürün verir. O ürünlerde her sene ülkenin sermaye varlığının üzerine yarattıkları katma değer kadar ilave birikim ekler. Dünyanın her tarafında ve her ekonomik sisteminde dün bu böyleydi, bugün böyledir, yarın da böyle olacaktır. Yer altı zenginlikleriniz, petrolünüz, madeniniz tükenebilir ancak toprağı işleyeniniz varsa o topraktan aldığınızı her sene yeniden ve fazlasıyla alırsınız. O toprakları koruyanlar ve işleyenler de çiftçilerdir. Dün o toprakları onlar korudu ve işledi, bugün onlar koruyor ve işliyor, yarın da onlar koruyacak ve işleyecek. Türk çiftçisinin omzundaki yük alınınca ortaya çıkardığı eserin adı modern ve kalkınmış Türkiye’dir.
Onların üreterek, katma değer yaratarak oluşturduğu sermaye ile Türkiye’nin ekonomisi inşa edildi. Türk çiftçisinin emeği, alın teri bugünkü zenginliklere kaynak teşkil etti. Bugün Türkiye dünyanın en gelişmiş ilk yirmi ekonomisi içinde yani G20’de yer alıyorsa, bu zirveye rezervasyonu yaptıran Türk çiftçisinin emeği ve kararlılığıdır. Ve Türkiye 2023 hedefi olarak belirlediği G7 zirvesinde yer almak arzusunu realize etmek istiyorsa bunun yolu da yenilenebilir kaynaklarını, yani tüketmeden üreten kaynaklarını harekete geçirmekten, tarımdan ve Türk çiftçisinden geçiyor. Türk çiftçisi buna alışkın, topraktan sermaye üretmeyi, zenginlik oluşturmayı biliyor. Yeter ki omzundaki yük hafiflesin, yeter ki toprakla arasına duvarlar örülmesin. Türk çiftçisinin omzundaki yük olmadığında, toprakla arasına örülen duvarlar kalktığında neleri başardığının hikâyesi hem Cumhuriyetimizin ekonomik mazisinde hem de Konya’da kendi inşa ettiği tesislerdedir.
O tesisler Türk çiftçisinin topraktan ürettiği ve biriktirdiği sermayenin eseridir. Türk çiftçisi ekonominin teorisinden pratiğine kendi sanayi tesislerini kurarak geçmiştir. Ve bu organizasyon 365 gününü çiftçiler günü ilan ederek, çiftçinin omzundaki yükü daha da hafifletmek, toprakla arasındaki duvarları kaldırmak, üretimde sürekliliği ve sürdürülebilirliği sağlamak, tarım sanayi entegrasyonunu tesis ederek dünya ile rekabette Türk çiftçisini avantajlı hale getirmek için çalışıyor.
Konya’da oluşan o irade dün olduğu gibi bugünde ürünün değerini bulduğu, alın teri kurumadan emeğin karşılığını aldığı, üretimin mübarek sayıldığı, ekerken ve biçerken emeğin boşa gideceği endişesinin asla taşınmadığı ve merkezinde Türk çiftçisinin yer aldığı bir iddia ile yoluna devam ediyor. İçindeyiz ve biliyoruz bu toprakların Türkiye’yi dünyanın en gelişmiş ekonomik güçlerinden biri yapacak potansiyeli var. Ve bu topraklar kendisini sevgiyle işleyenlere bereketini sunmakta, cömert ve şefkatli davranmakta gani gönüllü. Ve bu toprakların bereket ve cömertliğini zenginliğe dönüştürme kabiliyeti ve tecrübesi de Türk çiftçisinde var. O zenginliği harekete geçirmek için beklenen tek şey dün olduğu gibi bugün de toprağın yormadığı çiftçimizi yoran tarım dışı yüklerin Türk çiftçisinin omzundan kalkmasıdır. Çiftçi ile toprak arasındaki duvarların kalkması, toprağın bereketinin, üretime, üretimin zenginliğe dönüşmesi, çiftçimizin ekerken de biçerken de, çapada da, hasatta da, yüzünün güleceği günler dileğiyle 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyorum. “