Konuk, 30 Ağustos Zafere İnanç ve İnancın Gerçeğe Dönüşmesidir
30 Ağustos 2008
Yemen’de, Galiçya’da, Trablus Garp’ta, Çanakkale’de onlarca cephede şimdi birçoğumuzun adını dahi unuttuğu topraklarda, milyonlarca evladını şahadete uğurlayan, zenginlikleri yağmalanan, son sığınak noktası Anadolu’ya ve istiklaline göz dikilen yorgun bir milletin, imkânsızlıklara rağmen yeniden istiklal ve hür yaşama iradesinin tüm dünyaya ilan edildiği ve bu iradenin istiklalimize göz dikenlere savaş meydanında galip geldiği tarihtir; 30 Ağustos.
Anadolu’da tüten son ocağa, alınan son nefese kadar, istiklal elde edilinceye ve hürriyet kazanılıncaya kadar mücadele azminin tezahürü ve Türk milletinin vatanına ve hürriyetine göz dikenlerle mücadele kararlılığının sergilendiği en anlamlı günlerdir, 26 Ağustos’ta başlayıp 30 Ağustos’ta Başkumandanlık Meydan Muharebesinin kazanılmasıyla zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz günleri.
30 Ağustos zafere inanç ve inancın gerçeğe dönüşmesidir.
Malazgirt Meydan Muharebesi gibi, Başkumandanlık Meydan Muharebesi de tarihin akışını değiştiren muharebedir milletimizin tarihi açısından. İlkinde Anadolu’nun kapıları Türk milletine açıldı, sonuncusunda ise Türk milleti Anadolu’nun ilanihaye anavatanı olduğunu herkese kabul ettirdi.
Türk milletinin eldeki imkânlar ne olursa olsun yapabileceklerinin en büyük örneği istiklal mücadelesidir. 30 Ağustos 1922’de zaferle noktalanan hür ve bağımsız yaşama mücadelemizin üzerinden daha yüz yıl bile geçmedi. Bunu bu topraklarda, bu topraklara el uzatanlarda unutmadı.
30 Ağustos zaferini kutladığımız bu günde, bize bu zaferi armağan eden Başkumandan Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, tarihten geleceğe bir ulu ırmak gibi akıp gelen milletimize bu yolculuğunda hürriyet ve istiklalini armağan eden aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, hürriyet ve istiklalin kazanılma şartlarının asla unutulmaması dileğiyle Zafer Bayramını kutluyorum.