Kangal Termik Santrali Konya Şeker'in oldu
19 Ağustos 2013
Konya Şeker'de tarihi gün...
Enerji alanındaki yatırımlarına devam eden Konya Şeker, Sivas Kangal Termik Santrali’ne kavuştu. Santralin devir sözleşmesi düzenlenen törenle imzalandı. Ankara’daki törene bakanlarda katıldı.
“Kangal Termik Santrali Satış ve İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” imza töreni Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Hasan Köktaş ve Pankobirlik Başkanı Recep Konuk’un katılımıyla Ankara’da gerçekleştirildi
Taner Yıldız'ın Konuşması
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Türkiye'de her 5 birim ürettiğimiz elektriğin 1 tanesi kömürden. Biz, bunu 3'te 1'e çıkarmak istiyoruz. Adana, Kütahya, Manisa, Eskişehir ve Konya'da bu yerli kömürlerimize daha fazla yer vermiş olacağız" dedi.
Yıldız, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Rixos Otel'de düzenlenen "Kangal Termik Santrali Satış ve İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi" imza törenine katıldı. Buradaki konuşmasında kömürün son 20 yıldır dünyanın en önemli enerji kaynağı olmaya devam ettiğini, dünya enerji tüketiminin yüzde 41'inin kömürden karşılandığını bildiren Yıldız, bunu petrol ve doğal gazın izlediğini belirtti.
Uluslararası Enerji Ajansı'nın, 2035'e yönelik tüm öngörülerinde kömürün tahtını koruyacağını vurguladığını aktaran Yıldız, şunları kaydetti: "Bir de bize derler 'Kömür kirlidir, siz yapmayın'. Dünyada yılda 7 milyar ton kömür tüketiliyor. Türkiye'nin toplam görünür rezervi 14 milyar ton. Yalnızca Çin'in yılda 3,5 milyar ton kömür tükettiğini düşünürseniz, size bu tür nasihatleri yapanların niyetlerinin çok iyi olmadığını anlarsınız. Siz yılda 106 milyon ton kömür gibi mütevazı bir rakam kullanacaksınız ama dünyayı kirletmiş olacaksınız. Türkiye'deki insan kaynakları bunun çoktan farkına vardılar. Dünya şimdiye kadar kirletildi ve kirletenlerle temizleyenlerin ayrı olmasını istediler. Biz buna karşı çıkıyoruz. Kimler kirlettiyse onlar temizlesin dünyayı. Biz kirletmeyeceğiz. Temiz kömür teknolojileriyle beraber sülfür oranları, kükürt oranları her türlü spektruma uygun olarak bu santrallerden elektrik üretmek mümkün. O açıdan bu tür oyunlara gelmeyeceğimizi açıklıkla söyleyebilirim."
Konya'nın Kaynağını Yerli Müteşebbis Değerlendirsin
Taner Yıldız, şu anda 1600 megavata yakın güce sahip santralin rehabilitasyonda olduğunu bildirerek, bu çalışmayla santrallerin çevreye uyumu için 1,5 milyar liralık bir harcama yapıldığını söyledi. Yerli kaynaklardan vazgeçmeden ve çevreye zarar vermeden çalışacaklarını vurgulayan Yıldız, bu şekilde çalışmanın mümkün olduğuna dikkat çekti. Türkiye'deki enerji politikalarının bir çok elekten geçtiğini anlatan Yıldız, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılık oranının yüzde 70 civarında olduğunu, tümüyle dışa bağımlı bazı ülkelerin doğru stratejilerle enerjide dışa bağımlılığını azalttığını dile getirdi.
Bakan Yıldız, enerji fiyatlarına ilişkin de "Artık alışmaya alıştığımız fikirlerden kurtulmamız lazım. Türkiye bugün doğal gazı 27 AB ülkesi arasında en ucuz alan ülke değil ama bu ülkeler arasında en ucuz satan ülkedir. Elektrikte Avrupa'nın en ucuz ülkeleri arasındayız" diye konuştu.
Türkiye'nin 60 milyar dolarlık enerji ithalatının 33 milyar dolarlık kısmının binek araçlarda kullanıldığına işaret eden Yıldız, vatandaşların elde ettikleri refah seviyesinden ödün verilmesini beklemediklerini ancak tasarrufun şart olduğunu söyledi. Yıldız, "Türkiye'de her 5 birim ürettiğimiz elektriğin 1 tanesi kömürden. Biz, bunu 3te 1'e çıkarmak istiyoruz. Adana, Kütahya, Manisa, Eskişehir ve Konya'da bu yerli kömürlerimize daha fazla yer vermiş olacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Özelleştirmelerin insan kaynaklarıyla birlikte gerçekleştiğine dikkati çeken Yıldız, Konya Karapınar'daki 1,8 milyar tonluk kömür ve kurulacak 5 bin megavatlık elektrik santrallerinde Konya'nın dinamiklerinin bulunmasını istediklerinin altını çizdi. İhalenin şeffaf bir şekilde yapılacağını belirten Yıldız, Konya'nın kaynaklarının yerli müteşebbislerce değerlendirilmesi temennisinde bulundu.
Bakan Yıldız, elektrik dağıtım santralleri özelleştirmelerinden 13 milyar dolar gelir elde edildiğini, 13 milyar dolar da elektrik üretim santrallerinden beklediklerini sözlerine ekledi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun Konuşması
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin son 10 yıldaki gelişmesinde yeni doğalgaz kaynakları, petrol kaynakları bulunmadığını belirterek, "Kimse büyük sermaye birikimlerini de bize ikram diye sunmadı. Ama insan kaynağımızın gücünü keşfettik. İnsan kaynağımızın gücüyle büyük bir atılım hamlesini başlatabildik" dedi.
Davutoğlu, Rixos Otel'de düzenlenen Kangal Termik Santrali Satış ve İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imza törenine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile katıldı. Törende Davutoğlu, "Dış politika ile bu devir sözleşmesinin ne ilgisi var, benim bunu kurmam lazım" diyerek konuşmasına başladı.
Ülkelerin yükselişi ve çöküşlerine bakıldığında bir denklem görüldüğünü belirten Davutoğlu, "İnsan kaynaklarıyla doğal kaynaklarını ve coğrafyasını optimum bir politikada, optimum bir sentezde birleştirebilen milletler, ülkeler, devletler yükselişe geçiyor. İnsan kaynakları çoğalırken doğal kanyakları azalan ya da coğrafi alanı daralan ülkeler düşüşe geçiyor. Doğal kaynakları çok olup da insan kaynakları az olan ülkeler ise başkaları tarafından yönetiliyorlar, sömürülüyorlar" dedi.
Davutoğlu, bir ülkenin stratejik planlama yaparken insan, doğal kaynak, coğrafya, tarih arasında optimum sentez oluşturma gerekliliğine dikkati çekerek, 19. yüzyılda geniş coğrafyalı ülkelerin parçalandığını ve doğal kaynaklar ile insan kaynaklarının ayrı ülkelerde tutulduğunu söyledi.
İnsan Kaynağının Gücünü Keşfettik
Türkiye için de en önemli sorunun doğal kaynağını, zengin insan kaynağı düzeyine nasıl getireceği konusu olduğunu belirtti. Davutoğlu, bir yabancı bilim adamının Türkiye'nin son 10 yıldaki başarısının temel nedenini sorduğunda kendisine verdiği cevabı aktardı. Davutoğlu, "Bunun cevabı çok basit dedim. Biz bu 10 yılda yeni doğalgaz kaynakları, petrol kaynakları bulmadık. Kimse büyük sermaye birikimlerini de bize ikram diye sunmadı. Ama insan kaynağımızın gücünü keşfettik. İnsan kaynağımızın gücüyle büyük bir atılım hamlesini başlatabildik" dedi.
Enerji Açığı Nasıl Kapatılacak?
Enerji açığının nasıl kapatılacağının sürekli üzerinde çalışılan bir konu olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şunları söyledi: "Gerek Maliye Bakanımızın zihnini meşgul eden cari açık gerekse gelecek planlaması yaparken hepimizin bir şekilde çözmek zorunda olduğumuzu hissettiğimiz enerji açığı temelde bu soruyla ilgili. Ya bundan sonraki planlamamızda yeni enerji kaynaklarına yönelecek, ki bunu çok kapsamlı bir şekilde enerji bakanlığımız yapıyor, nükleer enerji de dahil olmak üzere daha önce kullanmadığımız enerji kaynakları, bunun yanında var olan termik ve hidroelektrik kaynaklarının genişleterek, verimleştirerek, kapasitelerini artırarak devam edeceğiz ve yurt dışındaki enerji kaynaklarının ülkemiz üzerinden transitini sağlayacağız. Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum, TANAP ve birçok projede olduğu gibi."
Türkiye'nin insan kaynaklarının enerji kaynaklarının önünde gittiği belirten Davutoğlu, yapılması gereken şeyin özelleştirmeyle insan kaynağını enerji ve ekonominin emrine vermek olduğunu kaydetti.
Kangal Termik Santrali'nin Konya Şeker tarafından alınmasıyla Selçuklu'nun iki kadim şehri Konya ve Sivas'ı birbiriyle irtibatladığını ifade eden Davutoğlu, "Hem Konya'dan hem Sivas'tan destek verenlere teşekkür ediyorum" dedi.
Davutoğlu, bir Konyalı olarak devir sözleşmesinin Konyalı bir şirket tarafından gerçekleştirilmesinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, Konya Şeker'in çok tecrübeli bir şirket olduğunu söyledi.
Torku Konyaspor'a Tebrik
Davutoğlu, Torku Konyaspor'un 3-2'lik galibiyetine atıf yaparak, "Bu arada Torku Konyaspor'u ben de tebrik ediyorum. Hem bir Konyalı hem Fenerbahçeli olarak. Ama burada Konyalılık öne çıktı" diye konuştu.
EPDK Başkanı Köktaş'ın Konuşması
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, son 5 yılda her yıl 2 Atatürk Barajı büyüklüğündeki kurulu gücün sisteme ilave edildiğini söyledi.
Köktaş, Kangal Termik Santrali satış ve işletme hakkı devir sözleşmesi imza töreninde yaptığı konuşmada, ilk dağıtım özelleştirilmesinin 2009 yılının şubat ayında yapıldığını hatırlatarak, "Bir çok kritere bağlı olarak yaptığımız değerlendirmelerde dağıtım sektörünün teknik hedefine ulaştığını ve beklentilerimizi karşılayacağını görüyoruz" dedi.
Üretim sektörüne ait özelleştirmelerin yerli kaynaklardan başladığını kaydeden Köktaş, üretim sektöründe tam rekabetçi bir piyasa yapısını oluşturmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Bunun üretim fazlası oluşturarak ortaya çıkacağına işaret eden Köktaş, "Son 5 yılda her yıl 2 Atatürk Barajı büyüklüğünde kurulu güç sistemi ilave ediyoruz" diye konuştu.
Köktaş, rekabet ortamı sağlamanın diğer bir yolunun tesislerin kapasiteleri ve üretim verimliğini artırmak olduğuna dikkati çekerek, üretim özelleştirmesinden beklenen en önemli faydanın da bu olduğunu söyledi. Köktaş, yerli kaynaklardan azami derecede istifade etmenin önemine de değindi.
Konya Şeker'in bu özelleştirmede başarılı olacağına inandığını da sözlerine ekleyen Köktaş, "Perşembenin gelişi cumartesiden belli" dedi.
"Üretim Özelleştirmelerine de İvme Kazandıracağız"
Özelleştirme İdaresi Başkan Vekili Ahmet Aksu da Kangal Termik santralinin 457 MW'lık kurulu gücünün EÜAŞ'ın toplam kurulu gücünün yaklaşık yüzde 2'sine, Türkiye'nin kurulu gücünün ise yüzde 0,75'ine karşılık geldiğini ifade etti.
Herhangi bir ülkede yeni bir sektöre girmenin kendilerine göre en akılcı ve hızlı yolunun özelleştirme olduğunun altını çizen Aksu, bu çerçevede bir çok yeni yatırımcıyı değişik sektörlere kazandırma imkanına sahip olduklarını dile getirdi.
Aksu, devir sürecinin özelleştirme yüksek kurulunun onay tarihinen itibaren 3 ay gibi bir sürede tamamlandığını vurgulayarak, bu durumun finans kuruluşlarının özelleştirme uygulamalarına ve Konya Şeker'e olan güvenini ortaya koyduğunu belirtti.
Dağıtım özelleştirmelerinden sonra üretim özelleştirmelerinde de belli bir ivme yakalayacaklarını bildiren Aksu, "Önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde EÜAŞ'ın 25 bin MW civarındaki kurulu kapasitesinden 16 bin MW'lık kısımının özelleştirme prosedürünü yürüteceğiz" dedi.
Recep Konuk'un Konuşması
"2023'te en büyük 5 gıda şirketi arasına gireceğiz"
Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk ise bugünün yüzbinlerce çiftçiyi temsil eden Konya Şeker açısından tarihi öneme sahip olduğunu söyledi.
Konya Şeker'in üretici bir kuruluş olduğunu kaydeden Konuk, "Herkes bize Konya Şeker'in enerji alanına niye girdiğini soruyor. Biz dünyada iki sektörün stratejik önemde olduğunu, iki sektörün stratejik öneminin gelecekte daha da artacağını biliyoruz. Bunlardan biri gıda diğeri enerji. Biz ikisinde de yatırım iştahı yüksek bir şirketiz" diye konuştu.
Konuk, Türkiye'nin 2023'te dünyanın en büyük 5 tarım ekonomisinden biri olmayı hedeflediğini anımsatarak, "Biz de bu hedefe paralel olarak kendi hedefimizi dünyanın en büyük 5 gıda şirketi arasına girmek olarak belirledik" ifadelerini kullandı.
Maliye Bakanı Şimşek'in Konuşması
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin elinde çok ciddi termik santral kapasitesi bulunduğunu, bu santrallerde özel sektörün dinamizmini kullanmak istediklerini bildirdi.
Bakan Şimşek, Kangal Termik Santrali'nin Rixos Otel'de düzenlenen devir sözleşmesi imza töreninde yaptığı konuşmada, şu ana kadar yapılan devir teslim törenleri içerisinde kendisini en mutlu edenin bu tören olduğunu, bunun nedeninin ise sermayenin en fazla tabana yayıldığı özelleştirmenin Kangal Termik Santrali özelleştirmesi olduğunu belirtti. Konya Şeker'in daha önceki özelleştirmelerde devir aldığı işletmelerdeki başarısının, ürettiği katma değerin ortada olduğunu anlatan Şimşek, "Gübreyi almışlar kapasiteyi 28 kat artırmışlar, sütü almışlar kapasiteyi bin kat artırmışlar. Oldukça büyük denilebilecek şekeri almışlar kapasiteyi 2 kat artırmışlar. Çalışan sayısını bin 500'den 5 bin kişiye çıkarmışlar. Özelleştirmeyi hala eleştirenlere, dogmatik şekilde özelleştirmeye yaklaşanlara çok önemli bir örnek oluyor bu" diye konuştu.
Bakan Şimşek, Rusya'da, Doğu Avrupa'da ve bir çok ülkedeki özelleştirme uygulamalarını yakından takip ettiğini ifade ederek, Türkiye'deki özelleştirmelerin diğer ülkelerdekilere benzemediğini, çok daha şeffaf, rekabetçi ve adil gerçekleştirildiğini söyledi. Şimşek, Konya Şeker'in, Kangal Termik Santralinin kapasitesini de artıracağını inandığını belirterek, "Bu, Türkiye'nin en temel yapısal sorunlarından birinin çözümü için önemli bir adım" dedi.
Türkiye'de enerjide dışa bağımlılığın, dış dengeye de yansıdığına vurgu yapan Şimşek, 2002 yılında 9 milyar dolar olan enerji ithalat faturasının geçen yıl itibariyle 60 milyar dolara ulaştığını anımsattı. Bu yapısal sorunu çözmek için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının önemli çalışmaları olduğuna işaret eden Şimşek, ancak bunların zaman aldığını, bir nükleer santralin, hidrolektrik santrallerin devreye girmesinin uzun yılları bulduğunu kaydetti. Buna karşılık Türkiye'nin elinde çok ciddi termik santral kapasitesi bulunduğuna dikkati çeken Şimşek, bu santrallerde de özel sektörün dinamizmini kullanmak istediklerini dile getirdi.
"Özel Sektör Daha Verimli İşletiyor"
Özel sektörün, işletmeleri, devlete göre çok daha verimli işlettiğini anlatan Şimşek, "Bizim 10 fabrikada ürettiğimizi Konya Şeker 2 fabrikada, dünya standartlarında ve dünya maliyetlerinin altında üretiyor" diye konuştu. Şimşek, özel sektörün enerji yatırımlarına girmesi ve kapasiteleri artırmaları halinde Türkiye'nin enerjide dışa bağımlığınının aynı oranda azalacağını söyledi. Özelleştirmelerin devlete ve vatandaşlara büyük katkı sağladığını vurgulayan Şimşek, bu sayede devletin finansman yükünün azaldığını, buraya ayrılacak kaynağın da eğitime aktarıldığını ifade etti. Bunun yanı sıra özelleştirmelerden gelen gelirin de bütçe açığını, borçlanma yükünü, faiz yükünü azalttığını dile getiren Şimşek, "Nereden bakarsanız bakın devlet kazanıyor, millet kazanıyor. Ama ben inanıyorum ki Konya Şeker de kazanacak. Çünkü başarılı bir şirket" diye konuştu. Konya Şeker'in buradan elde ettiği deneyimi ileride bölgesel ölçeğe taşıyabileceğini düşündüğünü belirten Şimşek, "Bizim farkımız, vizyonumuz, yaklaşımımız bu. Türkiye özelleştirmelerden çok ciddi kazançlar elde etmeye devam edecektir" şeklinde konuştu.
Özel Sektör Yatırımları Son 10 Yılda Arttı
Türkiye'de son 10 yılda özel sektör yatırımlarının önemli ölçüde arttığına dikkati çeken Şimşek, son 5 yılda krize rağmen 5 milyon kişiye ilave istihdam sağlandığını, kamuya bu kadar personel alma imkanı olmadığını, bunun özel sektör eliyle gerçekleştirildiğini kaydetti. Hükümet olarak yatırım iklimini iyileştirmeye, öngörülebilirliği arttırmaya, finansal yükü de aşağıya çekmeye çalıştıklarını belirten Şimşek, bu stratejinin önemli bir unsurunun özelleştirmeler olduğunu söyledi.
Özelleştirmelerin ülkedeki rekabet ortamını artırdığını, bunun olmadığı yerde verimliliğin olmayacağını ve ortamın statükoculara kalacağını anlatan Şimşek, şöyle konuştu:"Eğer biz yeni enerji kaynağı bulmasak dahi, bu rekabet şartlarını oluşturursak, kurumların kapasitesini, kalitesini artırırsak, Türkiye katma değer zirvesinde yukarı çıkar, enerji de çok anlamlı bir girdi olmaz. Bunun yolu da rekabetçi olmak, inovasyona yatırım yapmak ve eğitime ağırlık vermektir. Türkiye altyapıda açığını gidermiştir. Eğitime yatırım yapmaktadır. Kurumların kapasitesini ve kalitesini yükseltmektedir. Özelleştirme bu süreçte önemli bir yapısal reformdur. Son dönemde özelleştirmelere dışarıdan ilgi kısıtlı ama bizim şirketler buraları alıp verimliliği yükselttikçe dışarıdan ortaklık alanında ilgi çok daha fazla olacaktır." Bakan Şimşek, başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etti.
Konuşmaların ardından Bakan Şimşek, Bakan Yıldız, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Özelleştirme İdaresi Başkan Vekili Ahmet Aksu, EPDK Başkanı Hasan Köktaş, PANKOBİRLİK Başkanı Recep Konuk'un katılımıyla devir sözleşmesi imzalandı.