Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, Birinci dünya savaşının ardından dağılan, parçalanan, her yönden işgal edilen Osmanlı imparatorluğunun külleri içinden milletin, yokluğa ve yoksulluğa rağmen son sığınak noktası Anadolu’yu elde tutmak için tüm imkanlarını kullandığını söyledi ve, “Vatan topraklarını silah yerine kazma-kürekle savunarak muhafaza etmiş ve Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde verdiği Milli Mücadele ve ulaşılan zaferle bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur” diye konuştu.

Türk Milleti küllerinden
Yeniden doğmuştur…
“İstiklal Savaşı’nda yaşanan yoksulluklar, zorluklar, karakteri bağımsızlık olan milletimizin iman ve azimle mücadele etmesine engel teşkil etmemiştir” diyen Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, açıklamasında şu görüşlere yer verdi;

“Kimi çevrelerin şartları en kötü, karanlığı en koyu, ümidi en zayıf gördüğü, işgalci güçlerle işbirliği yapmayı ve mandacılığı tercih etmeyi en akılcı yol olarak dile getirdiği bir zamanda, Mustafa Kemal Atatürk’te milli kimliğinin liderliğini bulmuş, 1.Dünya Savaşı’nın galiplerine Türkiye’nin bağımsızlığını kabul ettirmiş olan milletimizin bu azim ve kararlılığı bugün de yolumuzu aydınlatıyor.

Millet iradesini esas alan bir rejim olarak Cumhuriyet, İstiklal Savaşını şekillendiren Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin olduğu kadar, ülkemizin modernleşme, kalkınma, gelişme istikametindeki kararlı yolculuğunun da doğal bir sonucudur. Nitekim bu yüzden “çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmak isteyen” ülkemiz Cumhuriyetle demokrasiyi birleştirmiş, haklar ve hürriyetler temelinde vatandaşlarının barış, huzur ve refah içinde yaşayacakları şartları inşa etme yolunda dev adımlar atmıştır.”

Yoksul Anadolu köylüsü
Cumhuriyetin harcını kardı…

Cumhuriyetin kurulduğunda nüfusun 12.5 milyon olduğunu ve nüfusun yaklaşık dörtte üçünün köylerde yaşadığını anlatan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, açıklamasını şöyle bitirdi;
“Ve o Cumhuriyetin neredeyse tek üretim kalemi tarımsal üretimdi. O köyler, üretip sermaye biriktirdi. O köyler, üretip çocuklarını eğitti. O köyler, sanatçı. Bilim adamı, iş adamı yetiştirdi. O köylerin ürettikleri ile yollar, köprüler, okullar, hastaneler yapıldı. Sanayinin bacası o köylerden üretilenlerle tüttü. Yoksul Anadolu Kurtuluş Savaşı’nda çocuklarının şehit kanlarıyla Cumhuriyetin harcını kardı. Alınteri ve göz nuru ürünleriyle de Cumhuriyetimizin ekonomisini inşa etti. Nitekim bu Cumhuriyetin de, bu milletin de köylüden doğduğunu Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal “köylü milletin efendisidir” vecizesiyle teyit ve tespit etti.

Türk çiftçisi Cumhuriyetin
Önemini biliyor…

Cumhuriyetle birlikte tebaalıktan eşit vatandaşlık statüsüne ulaşmış ve kendi kurduğu cumhuriyetin ilk yıllarında istisnaları dışında tek ve en önemli ekonomik faaliyet olan tarımsal üretimi gerçekleştirerek genç cumhuriyetimizin çocuklarını eğitmesine, kalkınma hamleleri için sermaye biriktirmesine, dolayısıyla da ekonomik olarak da bağımsızlaşmasına imkan yaratmış, Türk çiftçisi olarak Cumhuriyetimizin anlam ve önemini biliyoruz.
Bu anlayış ve bu tarih bilinciyle Türk çiftçisi adına Cumhuriyetimizin ebediyen yaşamasına yönelik iman ve irademizi ifade eder, başta Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları olmak üzere Cumhuriyetimize hizmeti geçen değerli büyüklerimiz ve aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anar. Cumhuriyetimizin 85.yılının tüm milletimize kutlu olmasını dilerim.”