96 yılı geride bıraktık
17 Mart 2011
Çanakkale'de imparatorluğumuzun tüm unsurlarının tevhid ruhuyla buluşarak, Anadoluya giriş kapısını dünyanın en güçlü ordularına kapatarak kazandığı zaferin üzerinden 96 yıl geçti.
Çanakkale’de imparatorluğumuzun tüm unsurlarının tevhid ruhuyla buluşarak, Anadolu’ya giriş kapısını dünyanın en güçlü ordularına kapatarak kazandığı zaferin üzerinden 96 yıl geçti. O mahşeri mücadelenin ve yurdumuza yönelik tarihin en kanlı hücumlarından birinin yaşandığı günler geride kalalı bir asra yaklaştı.
Ne geçen zaman, ne de değişen dünya milletimizin genlerine işleyen Çanakkale Ruhu’nu asla değiştirmedi, değiştirmeyecek. Çanakkale’yi adına türküler, ağıtlar yakarak, menkibeler düzerek, şiirlerle tasvir ederek hep diri, hep canlı tutan milletimiz o destansı mücadeledeki manayı, o mücadelenin ana fikrini diri tuttuğunun idrakindedir. Çanakkale içinde aynalı çarşı diye başlayan ve analarına seslenip düşmana karşı gittiğini türkülerle duyuran gençler Mehmet Akif’in unutulmaz dizelerindeki anlatımıyla kanlarıyla tevhid’i kurtarmaya koşmuşlardır. Bugün de dipdiri olan ve milletimizin karakteri haline gelen o ruh, o mana tevhid ruhudur, birliktir.
İmparatorluk coğrafyasının tevhidi kurtarmak gayretiyle verdiği son ve o en büyük mücadelede inancı, kökü ve kökeni her ne olursa olsun bila istisna imparatorluğun tüm unsurları yer aldı. Bugün adını bile unuttuğumuz sancaklardan koşup Çanakkale’de buluşanlar hala yan yana yatıyor. O günün ve milletimizin kültürel zenginliğinin sembolü, milletimizin tüm unsurları da peşinde koştukları kardeşlik ve ortak gayenin kaderlerini tecelli ettirdiği mevzilerde ebedi istirahattalar.
Çanakkale’nin unutulmazlığı ve nesilden nesle aynı hissiyatla yaşanmasının nedeni de buradadır. O çetin mücadelede her kesimin ve herkesin yeri vardır. Bugün sınırlarımızın dışında olan kardeşlerimizin de yeri vardır. Anadolu’daki her hanenin de Çanakkale şehidi ya da gazisi olan aile büyüğü mevcuttur. Her gelen yeni nesil onların hikâyeleriyle büyümüş ve o mücadelede kendinden bir parça bulmuştur. O ulvi mücadelede bugün herkesimin ve herkesin benimseyeceği bir ortak nokta vardır. Cumhuriyet coğrafyasında yaşayanlar kadar, onun dışında kalanlar içinde Çanakkale bir ortak maziyi ifade eder. Bugün bizim coğrafyamızın dışındaki kardeşlerimiz de bu topraklarla manevi bağlarını Çanakkale vasıtasıyla sürdürmektedirler. Bu toprakların dışında kalan kardeşlerimizle bizim kopmaz bağımızdır Çanakkale. Adını bile unuttuğumuz eyaletlerden, Musuldan, Galiçya’dan, Mısır’dan gelenlerin tevhid için döktüğü kanlar, bugünkü meselelerde el uzatma, çare üretme yükümlülüğümüzün tarihi gerekçesini teşkil eder.
Çanakkale milletimiz için manevi zenginliği ve anlamı büyük bir mirastır.Çanakkale’de kanlarıyla birliği kurtaran ve zaferi göremeyip destanını yazan, Mehmet Akif’in Bedr’in aslanlarıyla eş tuttuğu şanlı şehitlerimizin verdiği mücadele bugünün meselelerinin çözümü için de ilham kaynağımızdır. Sefada da cefada da birlik. Doğu, batı, kuzey, güney vatanın her yerinde, her köşesinde ve her kişisinde birlik. Çanakkale’de aynı amaç için birbirine sarılanların; zengin, fakir, kentli, köylü, kökü, kökeni, nesebi ve meşrebine bakılmaksızın hepsinin tek adı vardı; Çanakkale Şehidi. Ve yüzbinlerin ortak adı olan o ismin kahramanları hala birliğimizin teminatı, hür ve bağımsız yaşama irademizin ilham kaynağıdır.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe!” desem, sığmazsın.
Dizeleriyle Mehmet Akif’in kahramanlıklarını destanlaştırdığı aziz şehitlerimizin emaneti vatanımıza dün olduğu gibi yarınlarda da sahip çıkmanın, onların vatanları için gösterdiği yürekliliğin karşılığı olduğunu düşünüyor, “şehitlerin vuruldukları değil unutuldukları anda öleceğini” idrak etmiş Türk çiftçisi olarak aziz şehitlerimizi asla unutmamak, unutturmamak ve hatıralarına sahip çıkma kararlılığında olduğumuzu ifade ederek, Çanakkale Deniz Zaferinin 96. Yıldönümünü ve Şehitler Gününü kutluyor, bu vesileyle destansı kahramanlıklarını yüreğimiz titreyerek içimizde hissettiğimiz, aziz şehitlerimizi ve başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş tüm gazilerimizi, rahmet ve minnetle bir kez daha anıyorum.
Dualarımız onlarla.